Helal meselesi ve Kemal Kılıçdaroğlu

Dün bir haber okudum. İstanbul/Bağcılar 'da bir cenaze.

Hoca,' Hakkınızı helal ediyor musunuz? ' diye usulen sorduğunda, vatandaşın biri bağırmış' Helal etmiyorum, bana borcu vardı, ödemedi. '

Haberin ayrıntısını okuyunca, insan düşünüyor ; nedir bu helallik meselesi?

Öncelikle, helal etmeyen kişi, bir müteahhitmiş ve şimdi taksicilik yapıyormuş.

7 yıl önce, ölen adama 11 bin 500 dolar para vermiş ve alamamış.

11 bin 500 dolar, iyi para.

Akrabası olan şahsın arsasını almak için parasını ödemiş ama adam vazgeçmiş ama parayı vermemiş, konu bu.

Güvendiğiniz ve geri dönüşünden asla şüphe etmeyeceğiniz bir hukukunuz vardır da verirsiniz o parayı değil mi?

Kızı, adamı yaka paça dışarı artırmış.

Peki, ne olmalıydı böyle bir durumda?

Borcu bilmiyor olamazlar. Madem, babaları bu borçla ölmüş, aileye düşen, bu borcu ödemek değil midir?

Müteahhitlikten taksiciliğe düşen bir insan, alacağı olmasa, o cenazeye gidip de bunları söylemez.

Bir haklılık payı vardır illa ki böyle durumlarda.

Sayın Kılıçdaroğlu, bir 'Helalleşmedir' tutturdu gidiyor.

Helal kavramı, siyasi hayatta karşılığı olmayan, dini bir söylem.

Dini söylemlerin, hele ki siyasette yeri yoktur, olamaz da.

Cenazede parasını isteyen insanın alacak-verecek işinde sesini duyurmaya çalışması bir çözüm arayışı, parasını kurtarma çabasıdır, ya ; sayın Kılıçdaroğlu, neyin bedelini ödemeye kalkıyor da, helallik istiyor?

Diyarbakır' da da hala devam ediyor bu helallik saçmalığına.

Sürekli' Roboski ' diyor örneğin.

Orası, Uludere.

Önce bunu bir netleştirmeli.

Ve Uludere' de yapılan o katliamda, CHP mi iktidardaydı da, sorumluluk alıyor?

Çocukları PKK'nın eline düşen anneler örneğin.

Ziyarete tamam da, CHP mi sorumlu bu işten?

20 yıldır, bu ülkede yaşanan her şeyden AKP sorumlu, önce bunu bir anlamalı sayın Kılıçdaroğlu.

Sonra da, bu helalleşme konusunu kapatmalı.

Bu topluma lazım olan dini kavramlar değil, mazotun litre fiyatı, tohumu, gübreyi alamayan, tarlasını ekemeyen çiftçi, ocakta tenceresini kaynatamayan kadınlar, atanmayan öğretmenler, üniversite bitirmiş, işsiz kalmış milyonlarca genç insan, yurt dışına kaçan doktorlar ve üstümüze yağmurdan hızlı inen zamlar!

Bunlarla topluma gidecek.

Roboski, helallik diyerek konulardan uzaklaşıyor.

Acil çözülmesi gereken konular başka.

Projeleri anlatmalı, ilk seçimde, neleri düzelteceklerini sürekli, bıkmadan sahada konuşmalı tüm vekiller.

Bu topluma, bir umut lazım!

Şimdi değilse, ne zaman?