Bugün, 14 Mart Tıp Bayramı.
Öncelikle; sağlık sektöründe çalışan herkesin gününü kutluyorum.
Üstüne konuşulacak çok şey var elbette gerek sağlık ve gerekse doktorlarımız açısından .
Haliyle, yaşanan an-ı- lar da çok oluyor.
Her zaman kötü anı olmasın da ,biraz da.gülümsemeli bir anı:
Doktor, beni de içeri aldı, bekliyorum.
İki yaşlı karıkoca var muayenede.
Doktor diyor ki ; Teyze,neyin var?
Teyze anlatıyor,' Böğrüm ağrıyor, karnım ağrıyor, bacağım ağrıyor ...
Bitmiyor ağrısı.
Doktor,' Teyze soyun da seni muayene edeyim' dedi demesine de,
Yaz sıcağında ,poliklinik sıcak ama teyzenin üstündekiler;
Manto,yünlü ceket ve yelek, pazen elbise , içlik, fanila ,sütyen ..
Doktor, kulağında steteskop bekliyor da bekliyor.
Sonunda dayanamadı ve 'Teyzem, bu sıcakta neden lahana gibi kat kat giyindin, bak , muayene edeceğim ama midene, bacağına ulaşamıyorum ki , bakayım.'
Bir yandan da gülüyor doktor,tabii ben de.

Teyze, durdu, doktora baktı ve 'Oğlum, sen hiç namahrem diye bir şey duymadın mı?
Ben sana, bacağımı nasıl gösterem? deyince ,doktor da ,kocası da,ben de kahkahalarla gülmeye başladık.
Doktor, belki 35 yaşlarında , teyze gelmiş 80' li yaşlara...
Doktor da gülerek dedi ki;'Peki teyze de, ben seni nasıl muayene edeceğim? Uzaktan uzaktan olmaz ki'
Eski usul insanlar böyledir işte.
Torunu yaşındaki doktor olmuş olmamış ne fark eder?
Erkek ya!

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder