Bugün 23 Nisan.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
TBMM'nin açılışının 105. Yılı.
ATAMIZA, bize bu ülkeyi verdiği için ne kadar Minnet etsek ve Şükran duysak azdır.

Biz, bu bölgede 11 il, ilçe ve köylerinde o korkunç depremi yaşadık 6 Şubat gecesinde.
Deprem, insanın yaşayabileceği en korkunç felaket, önce bunu belirteyim.
İnsan, başına gelmeyince masal gibi geliyor her şey ama 6 Şubat gecesi, tamir edilmez duygular bıraktı üstümüzde hala sürüyor;
Ve geçmiyor!
Hala ve ısrarla KANALİSTANBUL diye tarım arazilerini, su havzalarını imara açan gözü dönmüş insanların depremi anlamaları için daha kaç bin insanın ölmesi gerekiyor?
Yaşadığımız her felaketten neden gerekli dersleri çıkarmıyoruz ülke olarak?
Bugün bayram.
Çocukluğumda yaşadığım bayramları anımsıyorum da, nerde o bayram coşkusu?
Neden iş yerlerinde, evlerde, dolmuşlarda bayraklar asılı değil?
Bırakın zorunluluğu, bu bir bayram ve bayraklarımızın her yeri donatmış olması gerekmiyor muydu?
Kimse denetlemiyor mu bunları?
Ne sokaklarda, heyecan ve coşku var ne de bir bayram hazırlığı.
Nerde okulların bando takımları, yürüyüşler, gösteriler?
Belediyenin yapması gereken hazırlıklar nerde?
Böyle olmaz!
Gittikçe önemsizleştiriliyor resmi bayramlarımız.
15 saniyede süren İstanbul depreminde insanlar sokağa döküldü.
Bizim gibi 7.8, 7.6 gibi arka arkaya 3 depremi ve 6....diye devam eden artçı depremleri 1.5 dakika yaşasalar ne olur-du hiç akıllarına geliyor mu?
Kaç bin ya da, milyon mu demeliyim insanın canı risk altında değil mi şu anda?
Deprem, Felakettir!
Acil önlem almak şart!
Kentsel Dönüşüm, dayanıklı kentler, deprem öncesi önlemler öncelikli olmalı bütün ülkede!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder