Bugün Pazar...
En sevdiğim gün.

İnsan yorgunuyuz.
Bizi yoran, örseleyen, hayal kırıklığı yaratan insan yorgunuyuz.
Hani; Reşat Nuri Güntekin'in de dediği gibi: Bizler, hayır demeyi, işim var demeyi beceremeyen insanlarız.
Yorgunluğumuz bitmez bizim.
Hey şeye yetişmeye çalışırken ,kendimize geç kalıyoruz aslında.
'Bırak, yıkıldığı yere kadar ' diyebilsek keşke ama hep bir umut taşıyoruz içimizde, nedensiz, anlamsız.
Bazen, hayatı akışına bırakmalı belki de.
Seyirci kalmalı.
Ne yaparsan yap, sonuç değişmiyorsa uğraşmak da anlamını yitiriyor bir süre sonra.
Beyhude bir çaba yani belki de.
Çevremi gözlemliyorum işimin gereği, yüzler, ifadeler, beden dilleri...
Hep bir yılgınlık, çaresizlik, umutsuzluk görüyorum insanlarda.
Ait olunmayan yaşamların izleri...
Sorsan, 'Bu şehirde, bu ailede, bu toplulukta, bu mahallede, hatta bu ülkede yaşamak ister miydin?' diye;
Sormama gerek bile yok aslında, yanıtını biliyorum çünkü.
Çoğunluk hayatından memnun değil ama ilginç olanı; halinden memnun köleler gibi devam etmeleri, bir şeyleri değiştirme çabası içine girmemeleri.
Tuhaf bir kadercilik sarmış dört bir yanımızı.
Peki, ne yapmalı?
İnsan, önce iç sesini dinlemeli.
Nedir bu iç ses?
Kadın-Erkek...
Sen, aslında ne istiyorsun?
Ne yaparsan, neyi yaşarsan seni mutlu eder?
Nasıl bir planlama yaparsan, hayatını yoluna koyarsın?
Düşün, çözüm üret!
5 N 1K ,çok önemlidir insanın hayatında
Soru sor kendine.
Belki de, çözümün önünde ve sen bunu görmüyorsun ya da ; görmek istemiyorsun.
Hayatta, her zaman net olmalı.
Şunu asla unutmayın lütfen:
Sen, ben ne dersek diyelim;
Ortadaki gerçekler orda durur.
İlk adım önemlidir.
İlk adımı atmayan, ne istediğini bilmeyen insanlar savrulur.
Net olun kendinize,
Dert değil.
İyi Pazarlar. 

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder