29 Temmuz 2025 Salı

 Ülkemizde yanacak bir yer kalmadı.

'Yangın uçakları ,gece görüşlü helikopterler nerde' diye diye milyonlarca ağaç, binlerce börtü böcek, yaban hayatının içindeki hayvanlar bağıra bağıra yandı.
Yalnız doğa mı, insanlar, köyler, tarım arazileri, ürünler, besili hayvanlar da yandı, küle döndü.
İnsanın içi acıyarak ve elinden bir şey gelmeyerek seyirci kalması çok zor bu yangınlara.
Doğa, her şekilde kendini tamir eder ama zaman gerek de, maden aramak için 'ÇED RAPORU gerekli değildir' diye karar çıkaranlarla, dağları, zeytinlikleri peşkeş çekenlerle nasıl olacak, nasıl kurtulacak yanan yerler?
Korkarım, talana yol açtırıldı bu yangınlarla.
Neyse....
Geçtiğimiz hafta, köy yollarındayken, birden bu evi gördüm.
Terk edilmiş bir ev bu, içinde yer aldığı arazi de aynı kaderi yaşıyor elbette.
Anadolu 'da, böyle evleri sıkça görüyoruz ama ilk kez yörede yaygın olarak yetişen 'Eşek İnciri, Babuç İnciri , Hint İnciri, Dikenli İncir ' gibi adları olan bu incirin, topraksız bir damın başında yetiştiğini gördüm.
Kiremitlerin üstünde incir olur mu? Bir bağlantısı da yok zeminle.
Doğanın mucizesi mi demeliyim buna?
Sahipsiz kalan evleri korumak mı istedi incir bilmiyorum ama eğer bir yer terk edilirse, üstüne çöreklenen illa ki çıkacaktır.
Tıpkı, yurdumuzun dört bir yanında yakılan dağlar, ormanlar, zeytinlikler gibi.
Yakın zamanda göreceksiniz, 'atıl, orman vasfını yitirmiş alan 'diyerek nasıl da çökecekler yanan yerlere.
Hatta, adrese teslim bile yapılmıştır da, biz bilmiyoruz henüz.
Vatanımıza sahip çıkmak hepimizin görevi.
Bunlara rağmen, başarmamız gerek.


28 Temmuz 2025 Pazartesi

 Yangınlardan kim sorumluymuş?

'ÇED RAPORU gerekli değildir ' denen, tam da CHP'li belediyelerin yönettiği şehirlerin ormanları yanıyor.
Nasıl bir tesadüfse artık!
Sanki yangınlar sınır tanırmış gibi.
Yanıyor güzel ülkem, yanıyor!
Maden sahalarına, kime izin verildiyse, sormayalım mı ,ülkemizin dört bir yanında, aynı anda çıkan yangınları?
Bursa'ya son gittiğimde, Uludağ 'a çıkarken yol boyu kestane ağaçları, 'Yeşil Bursa' yıl temsil eden yemyeşil ağaçlar vardı.
Vardı diyorum, artık yok.
AKP' nin al birini vur ötekine yeteneksizlikteki bakanlarının son sürümü de Orman Bakanı Yumaklı.
'Bursa'da yangın kontrol altına alındı 'derken, Bursa hala cayır cayır yanıyordu.
Yanacak ağaç, orman kalmayınca kontrol altına alındığını sanıyor olmalı.
Haberlere asla bakamıyorum çünkü, içim kanıyor yanan, küle dönen ağaçları, videolarda dinlemeye dayanamadığım ağaçların ve içindeki hayvanların çığlıklarını duymaya.
Siz, nasıl vicdansız, merhametsiz, rezil....
Daha ne sıfat yükleyeyim ki?
Bakınız, tam da bu yazıyı yazıyorken, bir yangın helikopteri uçuyor havada.
Kim bilir, yine neresi yakılıyor yakınlarda?
İçimden geçenleri dışa vuramıyorum şu anda, öylesine öfke doluyum çünkü.
Diyanete aktarılan milyarlara bakıyorum, tek bir kişiye tahsis edilen 13 uçağa bakıyorum, yüzleri bulan araç ve koruma ordusuyla gidilen cuma namazlarına bakıyorum, zırvalayan 65 yaş üstü, hadi burda ne sözcüğü kullanmayayım; siyasilere, bakan yapılan, Rolex saat takan, ıstakoz yiyen gereksizlere bakıyorum da....
Tanrı da taraf tutuyor olmalı.
Bunca suçun, talanın, ülkeyi peşkeş çekenlerin bir karşılığı yok mu yani?
Ölüm, su tankeriyle yangına koşan vatandaşı buluyor, tişörtle yangına gönderiler işçileri buluyor, mağaraya sokulan 12 askerimizi, bu cehennem sıcağında eğitime çıkarılan askerlerimizi buluyor, kadınları, çocukları buluyor, bir tek bunlara dokunmuyor.
Bir-İkisinin yokluğu bile işe yarayacak ama dedim ya, Tanrı da taraf tutuyor olmalı.
Bunlar ölmeden ülkeye kurtuluş yok.
Ne hissedeyim öfkeden başka?





27 Temmuz 2025 Pazar

 Bugün Pazar...

En sevdiğim gün.❤️
Hayatımız boyunca hayatın içinden geçiyoruz. Karşımıza birçok insan çıkıyor. Bazısı iyi geliyor bazısı nefret uyandırıyor ama bir şekilde hayatımıza giriyorlar.
İşimizde, aile ilişkilerimizde, komşuluk çevremizde...
Ne çok insanla uğraşıp duruyoruz.
Atsan atılmazı da var, kolayca vazgeçileni de.
En çok eğitimli insanlar beni şaşırtır kurduğum iletişimlerde.
Çünkü; cahil zaten bilmiyordur ama onca yıl eğitim alıp da, benzer davranışı gösterenleri şaşkınlıkla izliyorum.
Kurumlarda örneğin...
O makama getirildiyseniz, sizde bir özellik olmalı.
İşinin ehli birisinizdir, o işi en iyi yapansınızdır, konuya en hakim insasınızdır falan filan....
Peki, gerçekten öyle misiniz?
Hak ettiğinizi düşünüyor musunuz o makamı, yoksa; bir çark dönüyor da , gerçekleri bile bile içinde yer almayı mı istiyorsunuz?
Ekranda konuşan spikerleri, muhabirleri, mankenleri izliyorum da;
Son günlerde gerçek anlamda yangın yerine dönen ülkemizde konuşan bakanları, siyasetçileri izliyorum da;
Ciddi ciddi bir liyakatsızlık, cehalet, eğitimsizlik, saçma sapan konuşmalardan çıkan sonuç;
Bu ülkenin düzlüğe çıkması cidden çok zor bunlarla.
Orda; Bursa, Karabük, Muğla, Hatay ...
Yanıyor yanıyor.
Bakan, yağmur duası yapıyor düşünebiliyor musunuz?
Hem de, kuraklığın ve sıcaklığın zirve yaptığı, tek damla yağmurun düşmeyeceği yaz ayında, yangınlar sönsün diye dua ediyor iyi mi?
Bu ülkenin kaderi de bu-nlar demek ki.
Her şeyden geçiliyor, dağlardan, kıyılardan, denizlerden ama insan...
İşte, gerçek felaket!
İnsan!
İyi Pazarlar...❤️


 Birkaç gündür bu haberdeki çocuk ve 4 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden dayısının cezasız kalıp dosyanın kapatıldığı haberini okuyorum ve 23 yılda ülkemizi getirdikleri içler acısı halimize üzülmekten başka ne yapabilirim diyorum.

Ama AKP'ye oy vermedim, toplumsal bilinç için elimden geleni yaptım yapıyorum da, hepsi bu.
Ben, hukukçu değilim ama şu iki haberi okuduğumda, vicdanım, aklım isyan ediyorken, bu kararları veren hakimler ne hissediyor?
Gerçi, hukuk işleseydi zaten bu rezil, ahlaksız insan müsveddeleri serbest kalır mıydı?
4 ve 16 yaşındaki iki kız çocuğunun yaşadığı travmayı bir kenara alıyorum da...
Tecavüzcü dayı örneğin...
Kadının erkek kardeşi.
Yeğenine tecavüz ediyor, o kadın, anne ve babası ve kardeşleri bu dayıya ne yapıyor merak ettim örneğin?
Ya da; 16 yaşındaki çocuğa tecavüz eden ikisi evli 4 erkeğin yakınları örneğin....
Eşleri boşadı mı bu iki müsveddeyi merak ettim?
Kendi çocuklarına da biri tecavüz etse örneğin...
O kadın ya da tecavüzcü erkekler ne yapardı çocuklarına tecavüz eden kişilere?
Peki ya, bu kararları veren hakimler....
Tecavüze uğrayan kendi kızı, eşi, kızkardeşi, annesi, yeğeni ya da akrabası olsaydı da , 'Yaşından büyük gösteriyordu ,o halde tecavüz edilebilir ' der miydi?
Sizler...
Nasıl hukukçusunuz?
Ülkenin her yanı çoklu ahlaksızlıkta.
Hakimi de aynı, doktoru da aynı, sıradan vatandaşı da aynı.
Ülkemizdeki hukuk garabetinin sonu gelmiyor.
Çocuklarımızı kimden koruyacağımızı şaşırdık iyice.
'Allah Belanızı Versin' demek istemiyorum.
'Yaşattıklarınızı yaşamadan ölmeyin ' diyorum!


24 Temmuz 2025 Perşembe

 

Albert Camus der ki; 'Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız , o ülkede insanların nasıl öldüklerine bakın.'
Ucuz ölümler ülkesi Türkiye!
Eskişehir'den başlayıp, Afyonkarahisar / Sarıcaova' ya sıçrayan yangında 10 can gitti.
O kadar üzücü yıllardan geçiyoruz ki;
İnsan neye kızıp neye öfkeleneceğini bilemiyor artık.
Orman Bakanı Yumaklı, düne kadar 'Hiçbir can kaybımız yok' derken, orda yanan binlerce ağacı, bitkiyi, yaban hayatının içinde yanan binlerce hayvanı canlı saymamıştı belli ki.
Peki, 10 can neden gitti?
Orman yangınları konusunda bir eğitim almışlar mıydı?
Yeterli ekipmanları var mıydı?
Orman yangınına müdahale eğitim ister çünkü.
Geçtiğimiz yıllarda, Karatepe Milli Parkı yandığında, hemen itfaiyeyi aramıştım , 'Vatandaşlar olarak biz de gelelim ' dediğimde karşıma çıkan kişi aynen şunu söylemişti: 'İyi niyetinizi anlıyorum ama yangın bu. Deneyimli değilseniz bu konuda, ormanı kurtarırken bir de sizleri kurtaramayız.'
Haklıydı.
Müdahale için eğitim gerek de, Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Hüsrev Özkara'nın açıklaması:
'400 hektardan büyük yangında, 6 saat sonra çıkan enerji, Hiroşima'ya atılan atom bombasına eşdeğerdir. Yangına, yukardan verdiğiniz su, ulaşmadan buharlaşır.
Yangın, tecrübe ister ve İzmir Buca'da yangın eğitimi veren merkez 2018' de kapatıldı.
Yangın Uçakları nerde?
23 yıldır bu ülkeyi AKP yönetiyor.
Depremlerde , sellerde, yangınlarda binlerce insanımız öldü.
İnsanımız otellerde, madenlerde, yolda yürürken, kaçak yurtlarda,kopan elektrik tellerinde, tren kazalarında, sahte alkolden ölüyor da ölüyor.
Peki neden?
23 yılda bu ülkeyi yönetmeyen bir AKP Hükümeti var.
Hangisi hesap verdi, sorumluluk aldı, yargılandı bugüne kadar?
Koltuklarında utanmadan oturuyorlar hala.
Tek dertleri, CHP'ye komplo düzenlemek.
Korkuyorlar çünkü.
İktidar değişirse, her şey değişecek ülkemizde.
10 can gitti...
Ne olacak şimdi?