Magazinsel Haller....
Evde kalınca ,mecburen kanal kanal geziyorum.
Ülke gündemini konu edip, CHP' nin olağanüstü kalabalıklı mitinglerini ekranlara taşıyan kanal yok gibi ama 'Padişahım Çok Yaşa' diyen gazetecimsi şeyler her kanalda maşallah
Neyse ...
Kanalları gezyorum, her yerde magazin var.
Bodrum, Çeşme , Alaçatı ....
Bütün ünlüler arz-ı endamda, fit vücutlarıyla.
Bunlar aç mı geziyor bilmem ama sıradan vatandaşın göbeğine bakınca, 1 adet lahmacunun 2.500 TL. olduğu söylenen Bodrum' a tatile gitmesi zaten düşünülemez değil mi?
Ekmek ve makarnaya abanan bir toplumdan sağlıklı ve fit bedenler çıkmaz çünkü.
Bizim de, Afrikalılardan bir farkımız yok aslında .
Onlar, nasıl ki, çikolata yiyemiyor, en zengin elmas yataklarına sahipken, kölelik yaparak çıkarıyor ama parmağına takamıyorsa, bizim de dört bir yanımız deniz, balığa hasret, yüzme bilmeyen boğulmaya aday, tatil mi ....
'O da ne' diyen insan topluluğuna sahibiz .
Turizm ağlıyor, işletmeler ağlıyor, oteller boş ama fiyatları hala aşağı çekmeyip de burnundan kıl aldırmayan esnaf ve işletmelere söylenecek ne var?
Dört bir yanımız deniz de, bizler balık bulabiliyor muyuz acaba?
'Avlanma Yasağı' diyorlar, kurallara yeterince uyuluyor mu, denetim var mı?
Yunanistan yanıbaşımızda, Ege Denizi ortak alanımız.
Onlar, bu kadar balık üretiyor ve ucuza satıyorken, aynı sularda bizim neden balığımız az çıkıyor ve çok pahalı diye sormayalım mı yani?
Aklıma Galata Köprüsü'nde yediğim , hani çok meşhurdur ya; Ekmek arası balık , yanına soğan halkası ve buz gibi bira geldi.
Garsona sordum; Bu ne balığı?
'Norveç Uskumrusu ' dedi, 'buzhaneden alıyoruz.'
Bu arada, köprünün üstünden aşağıya oltaların misinaları düşüyordu denize.
İşte, halimiz tam da budur!Magazinsel Haller....
Evde kalınca ,mecburen kanal kanal geziyorum.
Ülke gündemini konu edip, CHP' nin olağanüstü kalabalıklı mitinglerini ekranlara taşıyan kanal yok gibi ama 'Padişahım Çok Yaşa' diyen gazetecimsi şeyler her kanalda maşallah
Neyse ...
Kanalları gezyorum, her yerde magazin var.
Bodrum, Çeşme , Alaçatı ....
Bütün ünlüler arz-ı endamda, fit vücutlarıyla.
Bunlar aç mı geziyor bilmem ama sıradan vatandaşın göbeğine bakınca, 1 adet lahmacunun 2.500 TL. olduğu söylenen Bodrum' a tatile gitmesi zaten düşünülemez değil mi?
Ekmek ve makarnaya abanan bir toplumdan sağlıklı ve fit bedenler çıkmaz çünkü.
Bizim de, Afrikalılardan bir farkımız yok aslında .
Onlar, nasıl ki, çikolata yiyemiyor, en zengin elmas yataklarına sahipken, kölelik yaparak çıkarıyor ama parmağına takamıyorsa, bizim de dört bir yanımız deniz, balığa hasret, yüzme bilmeyen boğulmaya aday, tatil mi ....
'O da ne' diyen insan topluluğuna sahibiz .
Turizm ağlıyor, işletmeler ağlıyor, oteller boş ama fiyatları hala aşağı çekmeyip de burnundan kıl aldırmayan esnaf ve işletmelere söylenecek ne var?
Dört bir yanımız deniz de, bizler balık bulabiliyor muyuz acaba?
'Avlanma Yasağı' diyorlar, kurallara yeterince uyuluyor mu, denetim var mı?
Yunanistan yanıbaşımızda, Ege Denizi ortak alanımız.
Onlar, bu kadar balık üretiyor ve ucuza satıyorken, aynı sularda bizim neden balığımız az çıkıyor ve çok pahalı diye sormayalım mı yani?
Aklıma Galata Köprüsü'nde yediğim , hani çok meşhurdur ya; Ekmek arası balık , yanına soğan halkası ve buz gibi bira geldi.
Garsona sordum; Bu ne balığı?
'Norveç Uskumrusu ' dedi, 'buzhaneden alıyoruz.'
Bu arada, köprünün üstünden aşağıya oltaların misinaları düşüyordu denize.
İşte, halimiz tam da budur!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder