Bugün üzerine çok şey yazılabilir elbette.
Ne olduysa 5 gün sonra oldu aslında ama toplum bir türlü uyanmadı buna.
Neyse ...
Ülkemizdeki tarımdan sanayiye çöküşün bir karesi aslında bu karpuzlar.
Haberlerde gördüm, Çukurovalı çiftçi, markette 100 TL. ama tarlasında 5 TL'ye satamadığı karpuzlarını halka açmış.
'Alın gidin ' dedi diye vatandaş da bedava mal bulunca talan etmiş elbette tarlayı.
Hiç olmazsa aldıklarının parasını verselerdi ya!
Ama vermiyor vatandaş ve tarlayı söküp götürüyor.
Çok üzülüyorum böyle haberleri görünce ekranda.
Çiftçimizin haline perişan demek hafif kalıyor.
Tarımsal girdilerden beli büküldü çiftçinin ve çoğu da tarlasını ekmeyi bıraktı.
Tarımın olmadığı bir ülkede elbette böyle fahiş fiyat olur meyve- sebzede.
Tarladan tezgaha uzanan zincirdeki uçurumun faturası hem çiftçiye hem de alamayan vatandaşa çıkıyor.
Hükümet ne yapıyor derseniz;
Halkı, bugün gibi masallarla uyutuyor.
Çiftçi, tarımdan kazanç elde edemeyince, özellikle karpuz'da kabak aşılamaya yöneldi.
Sonuç, kötü!
Karpuzların yeneceği yok çünkü.
İçi hamursu dokuda, hatta çürük.
Dostlarım bilir, karpuza karşı özel bir zaafım vardır ve verdiğim paraya hiç acımam.
Uzun yıllardır, çocukluğumda yediğim karpuzların tadını unutmuştum.
Bu serzenişlerimi duyan bir çiftçi dostumuz tarlasından hediye getirdi bu karpuzları.
Gerçekten de çok güzeldi karpuzlar.
Özlemişiz bu tatları.
Keşke, halkı ayakta uyutmayan bir hükümet iktidara gelse , çiftçimiz işini en iyi yapsa, vatandaş sağlıklı beslense olmaz mı?
Olur elbette ama nasıl?
Erken Seçimle!

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder