Ciğerlerimiz Yanıyor.

Böyle diyoruz değil mi yanan ormanlarınız için.

Çünkü; ormanlarımız nefes alma organımız ve yanıyor şu anda.

Birdenbire, aynı anda ülkemizin dört bir yanında başlayan yangınlar için sizler ne düşünüyorsunuz?

Tesadüfün böylesi değil mi?

Köylülerin direndiği zeytinlikler, maden sahası açmak için gözünü diken ismi lazım olmayan şirketler...'

Okuyunca dehşete düştüğüm, 3 gün önce resmi gazetede yayınlanan bütün kıyıların turizme açıldığı haberi.

'Nasıl olur' diyorsunuz, 'nasıl olur?'

Ülkenin tarumar edilmesinin her örneğini yaşıyoruz sayelerinde.

Ormanlarımız neden yakılıyor?

Yanıtı belli aslında ama bir örnek de ben vereyim:

Geçen yıl, yayla zamanı Zorkun Yaylası'na çıkıyorum.

21 kim'lik yolda, her taraf haliyle Çam Ağaçları dolu ve bu ağaç türü, kozalaklarının da bomba etkisiyle en çabuk yanan ağaç türü.

Başımı çevirdiğim her yerde piknik yapan aileler, yakılmış ateşler, mangallar, semaverde çaylar ve içki- sigara içenler vardı.

Hani, ormanlara girişler yasaktı ya!

Kim denetliyorsa bunları?

Yaylaya çıktım, hemen jandarmaya gittim.

Dedim; 'Yaylaya çıkarken ormanda insanlar piknik yapıyordu, yangın riski var müdahale edin'

Jandarma bana baktı ve 'Gidiyoruz , ormana girmek yasak diyoruz ama giriyorlar.'

'Nasıl yani' dedim, 'Çıkarın insanları, ceza da kesin, neden yapmıyorsunuz?'

Jandarma ,'Kime ne anlatacaksınız ki?' dedi ve konuyu kapattı.

Her suçun cezasız kaldığı ülkemizde, ormanları yakanların ceza alacağını mı sanıyorsunuz yoksa!

Bir iki gün konuşulur, sonra unutulur nasıl olsa, değil mi?

Ülkenin bu hale gelmesindeki pay sahibi Kemal Kılıçdaroğlu da böyle demişti.

Vatana ihanetin her yolunu görüyoruz;ne acı!

İsyan ediyorum artık,

İsyan ediyorum!

Tüm ifai