Bugün Pazar.

En sevdiğim gün.

Charles Bukowski demiş ki;

'Kaldığın yerden devam etmek diye bir şey yoktur.

Ya, bıraktığın orda değildir

Ya da, bıraktığın gibi değildir.'

Böyle özlü sözleri söyleyip bizleri düşüncelere daldıran ve ' Gerçekten de böyle' diyen bilgelikler de olmasa ne yapardık acaba?

Hani; hep denir ya; 'Kırılan bardağı ne kadar yapıştırırsan yapıştır, illa ki suyu sızdırır' diye.

İnsan duyguları da aynen böyledir.

'Unuttum, affettim, geçti artık' deriz ya yaşadığımız ve bizi kırıp döken her olay ya da insan için.

Külliyen yalan!

Ne unutuyoruz , ne affediyoruz ne de geçiriyoruz yaşadıklarımızı.

Beynimizin gerisinde depoluyoruz aslında, bir nevi saklamak gibi ama günü geldiğinde, o saklanan her şey yeniden yeniden ortaya dökülüyor.

İnsan, bir kere örselendi mi artık geri dönüşü yoktur.

İyi niyet de bitiyor, sevgi de bitiyor, saygı da bitiyor.

İnsanın insanı aldatması kadar kötü bir şey yok bu dünyada.

Yalnızca, duygusal bağlamda demiyorum, bütün ilişkilerde aldatmak var.

Eve çağırdığın usta da seni aldatıyor, sözünde durmayan da aldatıyor, randevuya gelmeyen de aldatıyor; yani, insanlar bir şekilde, kendini haklı çıkaracak ama haklı olmadıkları her şeyde karşısındakini aptal yerine koyuyor ya da, koyduğunu sanıyor.

İşte, böyle insanların çokluğu hayatı eziyete döndürüyor.

Ve artık asla eskisi gibi olamıyorsun.

İlla ki, o bardak o suyu sızdırıyor.

Her gün, yeni bir başlangıç insan hayatında.

Bol köpüklü, sade bir kahve eşliğinde, güzel bir gün olsun gönlü güzel insanlara.

Ve uzak kalsın, en azından bugün için kötücül insanlar.

İyi Pazarlar .