23 Ekim 2025 Perşembe

 'Kızımı yıkadılar definden önce.

Saçlarını kuruttum üşümesin diye.
İyice kuruttular, ben de ördüm güzelce.
Çok severdi saçlarını.
Ellerine kına yaktık.
Sırtına da battaniye koyduk toprağın sertliği acıtmasın diye.
Aslında Dilek kendi yorganıyla çok rahat yatardı ya, o acıyla kendi yorganını koymayı akıl edemedik işte.'
Bu sözler, 2015 yılında eve giren polislere 'galoş giyin' dediği için öldürülen Dilek Doğan için Annesinin ağzından dökülen sözler.
Ne acı değil mi, bu Annenin yaşadıkları.
Bu sözleri okuyunca, kalbime bir ağrı girdi, içime bir ağırlık çöktü.
Kalbimin bir yeri kanadı desem doğru.
Kendi Annemi düşündüm de ...
Aynı feryatları haykırdı, aynı acıları yaşadı.
Annelere bu acıları yaşattılar bu ülkede.
Hasan Hüseyin Korkmazgil der ki şiirinde;
Ağrıyor bir yerlerim ey insanoğlu
Utanıyor bir yerlerim.
Bu ağrının bu utancın
Bu utancın bu ağrının
Bir adı yok mu?
Cidden, kalbimi kanattı bu olay.
İşte öyle....




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder