21 Haziran 2017 Çarşamba

#Türk toplumunun karakteristik bir özelliği var;elindekinin kıymetini bilmeden yıkıp geçmek,ilerisini düşünmeden aceleci bir tutum sergilemek.
Eğitim Müzesi yapılması için uğraştığım ünlü konağın gündüz çekimi.
Ayrıntılı fotoğraflı iç ve dış mekan çekimleri elbette mevcut bende.
Bunun gibi sayısız konak var şehirde.Hepsini yavaş yavaş yıkıp,üstüne devasa binalar dikiyorlar.
Çirkin,sevimsiz,soğuk binalar...
Bu binalara tıkılan insanların ne komşuluğu kalıyor ne de iletişimi.
Toplumsal bir sorun aslında bu binalar ama rant işte.
Bunlara ruhsat vereni eline alacaksın....
Bir tarihi yok ediyorlar,içindeki anıları ve yaşanmışlığın izlerini.
Oysa,bu konaklar değerlendirilebilir ve şehrin çehresini değiştirir ama bunu algılayacak kafalar nerde?
Yak-yık,rant uğruna canına oku ve bunun adına da hizmet de.
Hiç olur mu?
Bu konak,çok tehlikeli bir durumda.Bu çocuklar nedir derseniz olay şu:
Burası bir okul bahçesi ve çocuklar da,malum top oynuyorlar.Topları konaktan içeri girmiş.Bu çocuğun,o demirlerden içeri nasıl girdiğini hala anlamadım inanın.

Çığlık sesine koştum;konaktaki fareleri gören çocuk can havliyle demirden geçmeye çalışıyordu.
O anda boynu kırılabilirdi ya da kolu,bacağı.
Bu binaya gerekli özeni göstermeyen tüm yetkilileri kınıyorum.
Ne konağı kurtarıyorlar ne de önlem alıyorlar.İlla,bir çocuğun daha ölmesi mi gerekiyor restorasyonu için?
Sosyal ve kültürel doku önemlidir ve mutlaka korunmalıdır.
Eski evler için öyle güzel planlama yapılabilir ve yaşanılası bir şehir yaratılabilir ki....
Ama nerde....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder