8 Haziran 2018 Cuma

#Evinde buzdolabı olanın refah seviyesi yüksekse,iki buzdolabı olan duble refah mı oluyor bu durumda? 
Bakın,şimdi çok utandım halimden.Biri yedek gıdalar için iki buzdolabı var.Çamaşır makinesi,bulaşık makinesi de var.
Tanrım!
Klima da var.Bu durumda ben,milletin A.... Koyan Mehmet Cengiz kadar zenginim ve refah içinde mi yaşıyorum yani?
Tabii,buzdolabı bu,süs eşyası değil ya,mutlak içini de doldurmak gerek.
Ben de diyordum ki;'Bu pazarda neden bu kadar çok param gidiyor?Meğer,hepsi buzdolabındaki refahımı yükseltmek içinmiş. 
Birazdan dışarı çıkacağım.Seçimlere de zaman var daha.Kahvenin önünden geçeceğim yine ama bu kahve,işsizlikten bunalanların,oturduğu bir kahve.
Bedava kek de olmaz ki,içeri dalayım da Milletin Kıraathanesine oturayım.
Duvarlarda kitaplık da yok,haliyle kitap da.
Kahretsin!
Bedava kek,çay ve kültürel faaliyetlerden hepten yoksun kaldım görüyor musunuz?
Şu seçimler gelse de,fabrika kurmak yerine kıraathane açarak toplumsal faide! sağlayacağını düşünebilen insanların halini bir görsek!
Korku,öyle bir şey ki,ağzından çıkanları artık hiç bilmiyor.
-CEHAPE,'li tek partili dönemde 75 kişilik sınıflarda okudum.
Hatta,muhtarları da kendine referans gösteriyor ama ordaki muhtarların yaş aralığı,CEHAPE'nin tek parti olduğu ve 1950 yılında çok partili hayata geçtiğimiz döneme gelmiyor.
Sayın cumhurbaşkanı çok ilginç bir insan.Benim de mezun olduğum ve adını 1982'de Marmara Üniversitesi olarak alan üniversitemden 1981 yıluında mezun olduğunu iddia ediyor ama sayın cumhurbaşkanının ne diploması var ortada ne de aynı sırayı paylaştığı bir arkadaşı.Öbür türlü,geçici mezuniyet belgesini de kabul edeceğiz ama o da ortada yok.
Hayalet gibi okumuş yani,bunu anlıyoruz.
1954 doğumlu ama tek partili dönemde,75 kişilik sınıflarda okuduğunu söylüyor.
Bu durumda,ya tarih yalan söylüyor 1950 yılı için ya da.....
Hadi,ona dilimiz varmasın.
Ben,sayın cumhurbaşkanının bir üniversite bitirdiğine asla inanmıyorum çünkü kendisi,bir değil yaptığı konuşmalara bakarsak çok üniversite bitirmiş.
E,bunları söylediğine bakarsak:
-Kadın mıdır,kız mıdır? Üç çocuk,olmadı beş çocuk,hayır hayır,altı çocuk doğurun;kürtaj cinayettir derken Kadın Doğum uzmanı
-Beeeen ekonomi okudum derken İktisat Fakültesi;
-Alçaklar, zalimler,mert değil namertsin, artistlik yapma, ananı da al git derken,sokak kabadayısı
-Haşhaşiler, nebbaşlar, mezarlık soyguncusu derken imam
- Niye kaçıyorsun ulan İsrail dölü? derken nüfus memuru;
-Haddini bil edepsiz kadın derken ahlak bekçisi
- Aydın müsveddeleri derken de,sanırsınız ki,kendisi Marmara Üniversitesini bitirmiş biri. 
Diploma nerde,diploma?
Toplumu,dizilerle ve abukluklarla sarhoş ederseniz,düşünmesine,sorgulamasına engel olursanız,önüne sürekli balık verirseniz,o toplum ne üretir,ne düşünür ne de başına gelenleri sorgular.
Tam da buna alıştırıldı yurdum insanı.
Balık demişken;yaz geldi ve market reyonlarında balıklar 'Al beni,al beni'diye sesleniyor.
Az balık alıp,buzdolabının birine mi koysam,yoksa çok alıp,şu kör olası refahlığımın simgesi ikinci buzdolabının derin dondurucusuna mı koysam?
Araya iki tek atarken lazım olurdu hani! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder