16 Haziran 2018 Cumartesi

#Yarın Babalar Günü....
Şimdiden,evlatlarının üstüne titreyen tüm babaların gününü kutluyorum.
Bugün,bayramın ikinci günü.Albümlere bakıyordum tam da babamın fotoğraflarına.
Bir misafir geldi ve nasıl olduysa konu babama geldi.Misafir,babamın ve kardeşlerimin öldürüldüğü günün en iyi tanıklarındanmış meğer.
Nerde vurulduklarını,nasıl hastaneye götürüldüklerini,abimin morga konmasını,otopsisini,babamın ölmeden önceki tüm konuşmalarını anlattı bana.
Mahkemede yaşananları,suçluların nasıl salıverildiklerini dinledikçe içimi yaktı bir kez daha çektikleri acılar.
İki gündür,bir yavru köpeğin çektiği acıyı yazıp duruyorum.
Peki,ya yetişkin bir insan kurşunlarla delik deşik edilirse ne kadar acı duyar?
18 ve 20 yaşındaki abilerimi düşünüyorum.Baba olsaydı ölen abim örneğin,kaç çocuğu olurdu?Nasıl bir baba olurdu çocuklarına karşı?
Yanıtını hiç bilemeyeceğimiz sorular bunlar.
Peki ya babam?
Yaşasaydı,bize nasıl bir baba olurdu?
Vurulduğunda,'Beni bırakın,evlatlarımı kurtarın'derken ne kadar acı çekmişti kim bilir her açıdan?
O yavru köpeğe kıyan insanları düşünüyorum ve haklı olan hiçbir yan bulamıyorum.
Peki,ya aileme kıyanlar....
Bir canlıya zarar vermek bu kadar kolay mı yani?
Duygularımız,vicdanımız,merhametimiz ve gidenler ve geride kalanların acıları......
Sol yanım,vicdanım ve merhametim.
Ben ki,sokaktaki her canlıya sahip çıkmaya çalışıyorum ve yaşadıklarıma anlam yükleyemiyorum.
Neden bu kadar canileşebilir ki insanlar?
Yarın Babalar Günü.
Babalara hediyeler alındı çoktan.
Bize düşen de mezar taşı yalnızca.
Babamla,Babalar Gününü hiç kutlamadım.Keşke,birazcık vaktim olsaydı birlikte yaşamak için.
Annenizin,babanızın kıymetini bilin!
Kaybettiğinizde içinizdeki boşluk dolmuyor bir türlü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder