25 Eylül 2020 Cuma

 #Bugün,'Bozkırın Tezenesi' büyük usta Neşet Ertaş'ın ölüm günü.

Herkes bir gün ölecek ama geride bıraktıklarıyla anılmak başka bir şey elbette.

Hani; Yunus Emre'nin dizelerinde dediği gibi;
-Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil.

Neşet Ertaş,elbette türküleriyle yaşayacak bir halk ozanı.
Ten,herkeste bir gün ölür ama unutulmaz olmak....

Atölyemde,senfoni orkestrasıyla söylenen Neşet Ertaş türkülerini açarım bazen.
Bir de çay alırım elime ve sokağı izlerim.
Türkülerdedir sokağın dili.
Yılların yorgunluğunu üstünde taşıyanlar da sokaktan geçer,aşk acısı çekenler de;
-Evvelim sen oldun
-Ahirim sensin diyen ,ulaşılamayan sevdaların insanı da geçer camın önünden,

-Rızasız bahçenin gülü derilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez diyen de geçer.

Neşet Ertaş türkülerinde ,hep bir beklentili ama karşılığını bulamamış sevdaların izini bulurum nedense.
Bu benim bakışım elbette.

Şu türküyü dinlediğimde ise;

-Hep sen mi ağladın hep sen mi yandın
Ben de gülemedim yalan dünyada
Sen beni gönlünce mutlu mu sandın
Ömrümü boş yere çalan dünyada.

Kime sorsanız mutsuz.
Kime sorsanız,bir derdi var bitmeyen.

Dünya yalan değil elbette; hayatın adını doğru koyamayan bizleriz.

Türküler,ders gibidir anlayana.
Boşuna değildir,onca yaşanmışlığın saza,söze dökülmesi.
Deneyimdir ,bize aktarılan duygular.

Ten de,bir gün gidecek ama gitmeden yapılacaklar, yaşanacaklardır bizi güldürecek şeyler.

Dünya yalan değil, gerçek-çi olmayan bizleriz!

Bozkırın Tezenesi ,türküleriyle yaşayacak nesiller boyu.

Büyük usta,Neşet Ertaş'a saygıyla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder