28 Eylül 2020 Pazartesi

 #Yaklaşık,iki yıl önceydi.

Bir video izlemiştim,çocuklara dair.
Uzak,çok uzakta bir köy,Kars'ın Selim İlçesi-Laloğlu Köyünden gelmişti bu çağrı.
Köy çocukları,oyuncak istiyordu videoda.
Bu köy,necidir,ne durumdadır diye biraz araştırdım,muhtarın telefonuna ulaştım ve köy ile ilgili bilgileri aldım.
Başta amacım; çocuklara oyuncak göndermekti yalnızca ama sonrasında,köyü,okulunu,köydeki yaşamı merak ettim ve kampanyamı genişlettim.
Yalnızca oyuncak değildi artık amacım,köy okuluna malzemeler,çocuklara kıyafetler,kütüphanelerine kitaplar,çocukları mutlu edecek ne varsa ve elbette köy halkına ekonomik katkı sağlayacağım her şey.
Bir çağrı yaptım tüm ülkeye ve İstanbul,Ankara,Denizli,Gaziantep,Adana,Antalya Osmaniye,Kadirli İlçesi derken 14 koli yardım topladım.
Çok şükür ki,ailem,dostlarım,arkadaşlarım bir telefonumla 'Derhal 'diyen insanlar var hayatımda.
Bu vesileyle,başta,Belediye Başkanı Sayın Ömer Tarhan ve müdürleri olmak üzere,bana bu konuda destek çıkan ,maddi manevi yardım eden bütün dostlarıma,kurum müdürlerine çok teşekkür ediyorum yeniden. 🙏
Elbirliğiyle,toparladık her şeyi.
Neyle karşılaşacağımı bilmeden,kırık ayağımla yola düştüğümde,tek amacım,o çocukların yüzünde bir gülümseme yaşatmaktı.
Yolculukta ve sonrasında,çok sıkıntılı durumları yaşadığımı belirtmeliyim ama geçti gitti hepsi.
Köye gittiğimde,1936 yılından kalma,tek katlı,tavan tahtaları kırılmış sallanan,duvarlarındaki sıvaları patlamış,kırık dökük bir bina buldum.
Tuvaletleri dışarda,tek musluk,okul bahçesinin başka bir ucunca bir köy okulu....
Bir de,öğretmen lojmanı vardı ki,lojman değil,bir ahırdı çünkü;cidden,bir çoban,koyunlarını koymuştu binaya.
Öğretmenlere reva görülen şeyi içim acıyarak fotoğraflamıştım.
Okulda,biri ana sınıfı,diğeri dört sınıfı kapsayan iki sınıf vardı.
Okulun aynı zamanda müdürü bir öğretmen ve bir de ana sınıfı öğretmeni.
Köydeki çocuklar,ortaokulu,diğer köydeki okulda okuyordu.
Köyde,bir dolu ahır vardı ama hayvan pek yoktu,üstelik de,her yer meraydı.
Çok farklı bir deneyimdi benim için,Laloğlu Köyü.
Köyde,yapılacak çok şey olmakla birlikte,benim amacım çocuklar olduğundan,önce kitapları yerleştirmiştik kütüphaneye,sonra Puzzle yapmıştık birlikte.
Kitap okuduk,bahçede,cam bilyelerle ki,hiç görmemişlerdi,rengarenk cam bilyeleri,çok eğlenmiştik.
Sabun köpüklerinden baloncuklar yapmıştık,içine hayallerimizi koyarak.
Dilek Feneri götürmüştüm,geceleyin gökyüzünü aydınlatsın diye.
Birlikte yakmıştık ateşini.
Giresun'da okuyan bir genç vardı,o demişti:Ben bunu Giresun'da görmüştüm diye.
Üniversite okusunlar diye ,dershanelerden çok kitap aldım,sırf o köydeki gençler,bulamıyordur diye.Bilmem ki,bir yararım oldu mu onlara?
Köy halkına,cevizler götürmüştüm.iklime uygun.
Alternatif ürünü araştırmıştım,gitmeden.
Ne çok şey yapılabilirdi daha ama benden bu kadardı,
Burdan,ta Kars'ın bir köyüne gitmek bir çoklarına göre çok çılgınlıktı ama ben zaten çılgınlıkta sınır tanımadığım için,yaparım! 😉
Neyse....
Kars'a gitmeden önce,bir yetkili bana demişti ki:
Kars'taki çocukları düşüneceğinize,kendi çevrenize bakın.Burda da,çok yoksul çocuk var.
'Her yerdeki çocuklar bizim' diyerek çıkmıştım odasından.
Bir çağrı yaptım da,niye yaptım önceki gün?
Atölyemin önünden,gebe kız çocukları geçiyor.Yaşları çok küçük.
Erkek çocukları geçiyor,okul yüzü görmeyen.
Bu çocuklar için de bir şey yapmalıyım diyerek yola çıktım yeniden.
Elimden geleni yapacağım elbette.
Amerika'dan,arkadaşım da bana destek.
Acaba,siz de destek olur musunuz?
Birkaç kalem,birkaç defter,belki bir ayakkabı,belki bir çanta.Tümüyle okul ve kırtasiye ürünleri yani.
Başka şeye gerek yok.
Yapmak zorunda değilsiniz ama yaparsanız da,çocukları okutabiliriz!👧🧒👦🧑👨👩‍🦱🧑‍🦰
Ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder