#Bugün pazar...
En sevdiğim gün. 

Pazar günü, benim kutsal günüm, bilen bilir. 

Keyifli bir kahvaltı, tabii ki, bol susamlı, biraz da yanık, İnce Tırnak, sıcacık ekmeğimle ve müziğimle bugünü özel kılarım kendime.
Sabah, 7'de ekmek siparişini veririm, o kadar erkendir uyanışım.
Nasıl kutsal gün anlamadım ama...
Uyu biraz değil mi?
Hava da öyle soğuk ki, fırından ekmeği alıyorum, maksat sıcak ekmek yemek değil, ellerimi ısıtmak. 

Fırıncıya dedim ki, adam ateşin önünde üstelik 'Bu ne soğuk, İstanbul' da bile bu kadar üşümedim '
' Valla haklısın abla, donuyoruz ' dediyse, varın Isparta' da 4 gündür karın , buzun içinde elektriksiz kalan insanları düşünün.
Bizim yapacağımız tek şey, yapılacak ilk seçimde oyumuzun değerini bilmek.
Araya, bunu da sıkıştırmış olayım.
Yoksa, yaşananlar feci elbette.
Müzik dedim, dünden bu yana Erol Büyükburç'un şarkısını dinliyorum.
Hani;
Dudaklarımda şarkısın
Sen ömrümün tek aşkısın
Aşkımız kalmasın yarım
N'olur hiç ayrılmayalım.
Dediği şarkıyı.
Bütün aşklar böyle başlamaz mı?
Hiç ayrılmamak üzerine.
Ve bütün şarkılar,' Senden vazgeçmem, beni bırakma, aşkımız, bir ömür sürecek' sanrısıyla başlamaz mı?
Ama bütün aşklar da, bir gün biter elbette.
Yanlış değil, duygular değişir insanlarda ve bu da hayatın ve alışmanın getirisi.
Aşık olmak anlık, ayrılmak ise uzun süreli bir gidiştir.
İnsan, yirmili yaşlarının heyecanını ilerleyen yıllarda yaşanmışlığın getirdiği deneyime bırakınca, şarkılara çok da haksızlık etmiyor aslında.
Bir dönemdi gelip geçiyor hayatımızdan.
Ama güzel yıllar elbette yaşayan için.
Yine bir yerde okumuştum. Diyordu ki: Yanlış insanlar hata değildir, sizin deneyimli olmanızı sağlayan bir yoldur.
Düşününce mantıklı geliyor insana.
Bu yaşlara gelene kadar çevremizden, ailemizden, akrabalarımızdan, dostlarımızdan, sevgilimizden, eşimizden ne kadar darbe yedik?
Güven zedelenmesini ne kadar yaşadık?
Bunlar değil midir, bizleri büyüten, olgunlaştıran, deneyimleten ?
Aslında, hepsine ayrı ayrı teşekkür etmeli.
Az katkıları da yok hani!
Ne güzeldir değil mi, şarkılarda duyguları yaşamak.
O gençlik yıllarına dönmek.
'Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler' diyen Sezen Aksu ile üzülmek yerine,
Hayatın geri kalanındaki sürprizlere mi yer açmalı?
Bak!
Sabah, grili, soğuk bir havaya uyanmıştık, şimdi güneş giriyor camdan içeri.
Demek ki neymiş?
Hayat, her yeni günde, yeni bir başlangıçla yenileniyormuş.
Dudaklarınızda şarkı olan biri varsa kıymetini bilin.
Yoksa da, güneş doğdu. 

İyi pazarlar. 

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder