Madem, Sanat dedim, bir çalışmamı daha sunayım.

Aslında, tuvale çalışmam gerekirdi ama üşendim mi nedir?

Bu çalışmam da, ordan burdan toplama bir iş.

Şimdi, diyeceksiniz ki, ne iş?

Malum, her yaz denize kaçarım.

Bu çalışmamdaki ayrıntılar şöyle:

Denize gittiğimde, sabah çok erken denize girerim. Güneşin, denize doğmasını izlemekten büyük keyif alırım.

İşte, o anların birini, bir gün bir yerde kullanırım diye aklımın bir yerinde tutuyordum.

Suyun görüntüsü denizden geldi.

Ayağım kırılmadan önce, düzenli, disiplinli yürüyüş yapardım.

İşte, yürüyüş yaptığım yerde Mimozalar vardı. Bunu da bir yerde kullanırım diye aklımda tutuyordum.

Çalışmamdaki, ağaçlar da ordan kalma.

Çok ciddi bir belgesel izleyicisiyim.

Öyle, laf olsun demem, hayranlıkla izlerim belgeselleri.

Vietman ile ilgili bir belgesel izliyordum, hani onların kayıklarla sürekli kürek çektiği sularda Nilüfer çiçekleri ve böyle iri yapraklı bitkiler vardır.

İşte, bu çiçekler, o çiçekler.

Üstüne, iki de Japon kadın çizdim, ortaya bu çıktı.

Bu çalışmamı da sergiye koydum.

Bu kez, kadınların memesi falan görünmüyor.

Hani, ayrıntıyı aramayın diye....