2 yıl önce, tam da bu saatler...
04.17....
Deprem gerçeğiyle tanışmamızın en korkutucu saati...
Birden başladı her şey.Önce duvarlar çatırdamaya başladı. Sonra, apartman sağa sola, yukardan aşağıya savrulmaya başladı.
Herkes gibi ,yataktayım , uyandım,kıpırdayamadım, öylesine bakıyorum, kavramaya çalışıyorum yaşadıklarımı. Tavan üstüme geliyor , gardrop'un yerinden ayrılıp yatağın üstüne geldiğini gördüm.
'Ev çöküyor, ölüyoruz ' dedim yalnızca.
O dehşet sarsıntı hafifler gibi oldu, hamle yaptım evden çıkabilir miyim diye, yeniden ,kulakları sağır edercesine bir çatırtı ve yeniden başladı deprem.
Apartmanın sağlı sollu dönmesini izliyorum sadece.
Kaçmak ne mümkün!
Ölmedik çok şükür ama 11 il, ilçe ve köylerinde ölen binlerce insan bizim kadar şanslı değildi elbette.
Sokaktayız herkes gibi.
Hava, buz gibi soğuk ,yağmur yağıyor üstümüze.
Pijamalar, terlikler var ,üşüyoruz.
Nereye sığınacaksınız?
Ve bir deprem daha başladı.
Korku, yalnızca korku vardı hepimizde.
2 hafta ...
Nasıl geçti anlatılmaz yaşanır ancak.
Eve giremiyoruz .Hava soğuk, temiz su yok, musluklardan çamur akıyor, insanız banyo, tuvalet ,temiz çamaşır , kalın kıyafet istiyoruz.
Ölmedik çok şükür!
6 Şubat ,öğle saati.
Korkunun ecele faydası yok.
Para lazım ,cüzdan evde kaldı haliyle.
Hadi bir cesaret eve giriş ve yeniden o korkunç öğle saatindeki deprem başladı.
Koridor, gözümün önünde bir deniz dalgası gibi kabarıyor iniyordu.
Kıpırdayamadım bile.
Apartmanın çatırtısını ,o korkunç uğultuyu ,duvarların gidip gelmesini izliyorum.
Ne yapabilirim ki ,o anda?
Ya bina çökecek altında kalacağım ya da, can havliyle kaçacağım.
Deprem durdu, kaçtık.
Kardeşimin sesindeki korkuyu, şehir dışında yaşayan ailemin akıbetini , korkuyu, ölmeyi ,yaşamayı ,gelgit duygularımı ...
Üstünden 2 koca yıl geçti ,
Unutmadım!
Unutamıyorum!
Deprem, 6 Şubat Depremi...
Asrın Felaketi, doğru da ;
Ya ihmaller
Ya göz yumanlar!
Unutmayın!
Unutturmayın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder