TRT' de' 90'lar Akustik 'isimli programı izliyorum da...

90'lı yıllar, müzikte bir devrimin, kalitenin, en güzel şarkıların bestelenip yorumlandığı yıllar.

Meltem Taşkıran konuk.

Sezen Aksu 'nın yorumu ve Aysel Gürel/Onno Tunç ikilisinin çalışması ile hayatımıza giren 'Ünzile' şarkısını söylüyor sanatçı.

Bu şarkıda, her zaman, Bedri Rahmi Eyüboğlu' nun Haydarpaşa Tren Garı'nda, Ankara /İstanbul yolculuğumda raylara düşürdüğüm 'Dol Karabakır Dol' kitabı ve içindeki öyküsü aklıma gelir.

Küçücük bir bedenden doğan bebeğe süt veremeyen memelere salınan yeni doğan köpek yavruları ve yara olan memeler ve de ölen bir kız çocuğu...

Melten Taşkıran ,kadın şiddetine yönelik şu sözü kullandı:

'Bir erkeğin, bir kadına uygulayacağı en büyük şiddet sıkıca sarılmaktır.'

Çok beğendim bu sözü ve ülkemizde öldürülen kadınları düşündüm.

Her gün, kadınlar eşleri, sevgilileri ya da aileden bir erkek tarafından öldürülüyor ülkemizde.

Biri mezara, diğeri cezaevine...

Sevgi bu mu, aşk bu mu, özlemek, düşünmek , istemek bu mu yani?

Böyle bir sevme biçimi yok elbette.

Erkeklerin, aşırı sahiplenme ve vazgeçmeme dürtüsünden kaynaklanıyor kadın cinayetleri.

Boşansa, ayrılsa bile kadını bırakmıyor erkekler.

Kendini vazgeçilmez sanmak hastalığı değil midir bu?

İnsanlar biribirinden vazgeçebilir, daha az sevebilir ya da hiç sevmeyebilir, neresi yanlış bunun?

'Ya benimsin ya toprağın ' diye diye öğretiliyor ,büyütülüyor erkekler, işte sonuç bu!

Çocuklarınızı yetiştirirken , erkek çocuklarını üstün varlık diye büyütmeyin sevgili Anneler!

Erkeklerin, bu halde olmasında en büyük suç ,onlara aşırı misyon yükleyen Anneler.

Kız çocuklarınızı, ayaklarının üstünde duran, bir mesleği, bir ideali olan kadınlar olarak yetiştirin lütfen.

Güçlü kadın, ne istediğin bilen , seçimlerini doğru yapan kadındır.

Kızlarınız ,kadınlar öldürülsün istemiyorsanız bunları iyi düşünün.

Can bu,

Kimsenin tekelinde değildir ,olamaz da!

Unutmayın!