Malum!

Bugün Sevgililer Günü.

Aziz Valentine iyi halt etmiş sevgilileri buluşturarak ama şu gerçek de var ki; sevmek ve sevilmek dünyanın en güzel duygusu.

Sevgilisi olan var olmayan var elbette , o da olur inşallah.

Böyle günlerden haftalar önce başlar pırlanta reklamları ama siz onlara pek takılmayın.

Şu ekonomik krizde pırlanta almak ekmek kuyruğunda bekleyenlerin harcı değil biliyorsunuz.

Ayrıca, bu pırlantaları kaç kadın bekliyor o da ayrı konu?

Pırlanta nedir?

Parmağına, Kaşıkçı Elması gibi bir pırlantayı takınca ne oluyor?

Anlamsız böyle şeyler.

Sevgiyi göstermenin binbir şekli var ama hediye almak diye de absürt şeyler almayın örneğin.

Geçende, haber kanalında gördüm, ayrılan sevgililerin birbirine aldığı hediyelerin müzayedesi vardı. Sevgililer Günü'nde ekmek kızartma makine almak da ...

Bu nasıl bir vizyonsuzluk böyle.

Eğer, sevgiye ve aşka hala inanıyorsanız ne mutlu size!

Bütün aşklar bitiyor,

Bütün sevgiler bitiyor bir gün.

Yok öyle, sonsuza kadar sevme halleri.

Onlar, masallarda, romantik filmlerde, romanlarda oluyor.

Sevgiyi diri tutmayı beceremiyor insanlar.

Çaba bile harcamıyorlar bir süre sonra.

Bir özensizlik, bir alışkanlık başladı mı, elinizi çekin o ilişkiden.

Romeo-Juliet aşkları ,serenadlar, peşinde koşmalar erişene kadar.

Sonrası ...

Özdemir Asaf ne demiş;

Aşk'ın öncesi yoktur,

Ötesi mi?

O hiç yoktur.

Siz, yine de Aşk'a ve sevgiye inanıcınızı kaybetmeyin.

Hatta şunu yapın: Benimle tango yapmaya gelir misin ?' sorusuna koşulsuz gelen biri varsa kaçırmayın.

Tabii, tango bir örnek; maç da olabilir, dağ tırmanmak da.olabilir, olabilir de olabilir yani.

Örnek çok.

Bakarsınız, Eros 'un oklarından biri de.size vurur.