#Biz çocukken,radyolarda şu türküyü çok duyardık:
'Ahlat'ın başındayım
On altı yaşındayım
Kınamayın vay dostlar
Gül kızın peşindeyim.
Ahlat,Bitlis'in bir ilçesi ama aynı zamanda bir ağaç türü.
On altı yaşındaki bir genç üstüne çıkıp aşkını ilan ediyor çünkü genç.
Adı üstünde;delikanlı çağında yapılan her şey çılgınca ve olağan.
İnsan,yirmili yaşlarında da bir çılgınlık edip,savrulabilir ama yaş kemale erince de çılgın olunmaz ki.
Haksızlık etmeyeyim,her yaşta çılgın olunabilir ama zararı yalnızca kişiyeyse sorun yok da; ya değilse!
Oraya saray,buraya saray,olmadı Ahlat'a saray.
Bu,çılgınlık değil de nedir?
Bu fikri her zamanki gibi öne süren sayın Bahçeli.
Sayın Bahçeli,işi gücü bıraktı ve AKP'nin basın sözcüsü olarak önden önden gidiyor,ardından icraat başlıyor.
Beştepe'deki,1150 odalı saray nerelerine yetmedi de,Marmaris'te yazlık saray;üstelik de 40 BİN AĞAÇ kesilerek inşa edilen bir saray bu;
Bir insanın ömür süresi kendinizi zorlasanız da,hadi Kısıklı'da,doktorları sıraya dizseniz de,hadi kuş sütüyle beslenseniz de,çok yaşasanız 100 yaşayacaksınız.
Tabii,tanrının insana biçtiği ömrü bilemeyiz ama organlarımızın yaşlanma payını da düşünürsek ve yıpranan her organımızı değiştiremeyeceğimize göre;
1150 odayı dolaşmak için yaklaşık üç yıl ister,o da her gün birine gireceksiniz;tabii, bu arada uçaktan inmeyecek,uygar dünyayı es geçip,geri kalmış Arap coğrafyasında gezdikçe gezeceksiniz ama üstüne oraya saray,buraya saray,Ahlat'a saray......
Ne ara bu saraylarda oturacaksınız cidden anlamıyorum?
Peki,bu sarayları kim,hangi parayla yapacak?
Bana sordunuz mu,cumhurbaşkanına yeni bir saray yapılacak para verir misin diye?
Vermiyorum!
Emekli,işçi,memur,ev kadını,öğrenci,işsiz, sefalet içinde yaşarken saray yapmak da ne demek oluyor?
Sayın Erdoğan,babasının parasıyla mı yaptıracak o sarayı; yoksa,sayın Bahçeli tespih koleksiyonu,olmadı antika arabalarını mı satacak sarayı yaptırmak için?
Bitlis valisi ve Ahlat belediye başkanı da hızlarını alamamış olmalı ki;1071 metrekare yemez,10 dönüm feda olsun bu saraya demiş,demesine de;
Kardeşim,o araziler şahsi malınız mı? Kamuya ait alanları,böyle talan etme hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz?
Dolar,Avro almış başını gitmiş.Dışardan gelen sermayeyi betona gömmüşsünüz,lüzumsuz köprü,otoyol,havaalanı, diye diye parayı tüketmişsiniz;hala parayı savurmayı nasıl düşünürsünüz?
Fabrika yapın o paraya,tarımı,sanayiyi,eğitimi,sağlığı düzeltin.
Bize lazım olan saray değiş;iş,aş,para.
Sayın Erdoğan,saraylarda yaşayacak diye biz neden bunca borcun altına giriyoruz?
Ben,girebiliyor muyum o saraya?
Benim,önünden bile geçemediğim saraya neden paramı vermek zorundayım?
Nasıl alkışlıyorsunuz hala bu yaşananları cidden anlamıyorum?
Açız,yoksuluz,paramız yok,paramız!
Hala,ülkenin gittiği uçurumu görmüyorsunuz değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder