#Bugün,anılar düştü peşime.
Canlı müziği seviyorum.Alis Kafedeydim yine bu akşam.Canlı müziği ne kadar seviyorsam,MFÖ grubunu da o kadar sevmiyorum.Bir türlü sevemedim Mazhar Alanson'u.
Bu grubun Sarı Laleler adlı bir şarkısı var.Bu şarkı çalarken,İstanbul'da yaşadığım bir lale öyküsü geldi aklıma.
Eminönü'nün arkasında, çiçek tohumları,kuşlar,balıklar,kavanozlarda sülükler satan bir sokak var.
Bende öğrenciyim ve param da çok kıymetli bütün öğrenciler gibi.
Sahtekârlık kanımıza işlemiş ama ben bunu henüz öğrenmemişim.
Anacığım,nurlarda uyusun,çiçeklere özel bir merakı vardı.Taşı ekse,üstünde çiçek biterdi,o kadar yürekten yapardı bu işi.
Ben de,eve döneceğim,annemi mutlu etmek için o sokağa girdim.
Öyle çok tohum,soğan var ki;anneme lale alayım dedim ve bir dükkana yanaştım.
Satıcı,laleleri bir övüyor,bir övüyor,sanırsınız ki,evinizde Emirgan'ın bir prototipi oluşacak.
Yüzümde gülücükler,anneme getirdim o soğanları.Annem de bir sevindi,sormayın.
Mevsimi geldi ve o soğanları ekti.merakla,rengarenk lale çıkacak sanıyoruz ama çıka çıka nergisler çıkmasın mı?
Onca paraya çıkan lale değil,uyduruk nergis soğanıymış meğer.
Hem üzüldüm hem de çok kızdım ama yapacak bir şey yoktu.
Şimdi,kalkıp İstanbul'a mı gideydim o soğanları değiştirmek için?
Bu akşamki Sarı Laleler şarkısı,bana o günleri anımsattı.
Anacığım,keşke olsaydı da,saksılardan çıkan yine nergisler olsaydı.
Ben,anneme çeşit çeşit lale soğanı getirirdim,varsın yine nergis çıksın,bir daha denerdim,bir daha....
Canlı müziği seviyorum.Alis Kafedeydim yine bu akşam.Canlı müziği ne kadar seviyorsam,MFÖ grubunu da o kadar sevmiyorum.Bir türlü sevemedim Mazhar Alanson'u.
Bu grubun Sarı Laleler adlı bir şarkısı var.Bu şarkı çalarken,İstanbul'da yaşadığım bir lale öyküsü geldi aklıma.
Eminönü'nün arkasında, çiçek tohumları,kuşlar,balıklar,kavanozlarda sülükler satan bir sokak var.
Bende öğrenciyim ve param da çok kıymetli bütün öğrenciler gibi.
Sahtekârlık kanımıza işlemiş ama ben bunu henüz öğrenmemişim.
Anacığım,nurlarda uyusun,çiçeklere özel bir merakı vardı.Taşı ekse,üstünde çiçek biterdi,o kadar yürekten yapardı bu işi.
Ben de,eve döneceğim,annemi mutlu etmek için o sokağa girdim.
Öyle çok tohum,soğan var ki;anneme lale alayım dedim ve bir dükkana yanaştım.
Satıcı,laleleri bir övüyor,bir övüyor,sanırsınız ki,evinizde Emirgan'ın bir prototipi oluşacak.
Yüzümde gülücükler,anneme getirdim o soğanları.Annem de bir sevindi,sormayın.
Mevsimi geldi ve o soğanları ekti.merakla,rengarenk lale çıkacak sanıyoruz ama çıka çıka nergisler çıkmasın mı?
Onca paraya çıkan lale değil,uyduruk nergis soğanıymış meğer.
Hem üzüldüm hem de çok kızdım ama yapacak bir şey yoktu.
Şimdi,kalkıp İstanbul'a mı gideydim o soğanları değiştirmek için?
Bu akşamki Sarı Laleler şarkısı,bana o günleri anımsattı.
Anacığım,keşke olsaydı da,saksılardan çıkan yine nergisler olsaydı.
Ben,anneme çeşit çeşit lale soğanı getirirdim,varsın yine nergis çıksın,bir daha denerdim,bir daha....
Gece,Sil Baştan şarkısıyla noktalandı.
Gerçekten de,enerjiniz varsa ve yaşadıklarınızdan öğrendiğiniz çok şey varsa,hayata yeniden,yılmadan Sil Baştan başlamak gerek bazen.
İnsan,dünyaya kaç kere geliyor ki?
Hayatı sıfırlamak çok da zor değil aslında,zorlaştıran bizleriz,duygularımız.
Gerçekten de,enerjiniz varsa ve yaşadıklarınızdan öğrendiğiniz çok şey varsa,hayata yeniden,yılmadan Sil Baştan başlamak gerek bazen.
İnsan,dünyaya kaç kere geliyor ki?
Hayatı sıfırlamak çok da zor değil aslında,zorlaştıran bizleriz,duygularımız.
Sil baştan başlamak gerek bazen
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Her şeyi unutmak.
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Her şeyi unutmak.
Ha gayret!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder