3 Kasım 2019 Pazar

#Bir pazar güncesi.....
Gün,henüz ağarmaya başlamamıştı uyandığımda.Yürüyüşe gideyim dedim,vazgeçtim.
Tembelliğim mi tuttu nedir?
Oysa,yürümeyi çok seviyorum ama insan her zaman aynı ruh halinde olmuyor işte.
Pazar günü benim için en özel gün,her zaman söylüyorum.Sıcak ekmek,keyifli bir kahvaltı ve müzik ve sabah kahvem ve sonrasında atölyem....
Nedendir bilmem,hiçbirini yapmak gelmiyor içimden bugün.
Atölyemi de açmadım.
Keyfim yok.
Sokaktan geçen insanların öykülerini her izlediğimde,içeriye girip her anlattıklarını dinlediğimde birçok şeyi yapmak isteyip de yapamamanın hüznü çöküyor.
Her şeye yetişmek mümkün değil elbette.
Kime elinizi uzatsanız,diğeri eksik kalıyor.
Mucize diye bir şey yok,sihirli bir değnek de ama insan huzursuz oluyor ve ' Bana ne' diyemiyor işte.Ya da,ben diyemiyorum.
En iyisi görmemek.Bende,bugün atölyemi açmak istemedim.
Hayat,bugün eksik kalsın.
Hepimizin anlatacağı ne çok öyküsü var değil mi?
Eksik yanlarımız,yapmak istediklerimiz,hayallerimiz....
Kime sorsanız,anlatacağı bir şeyler vardır mutlaka ama iyi ama kötü.
Sonbaharın son güneşli günleri.Kış,kapıda.Hiç de sevmiyorum soğuk havaları ama mevsim işte,illa ki yaşanacak.
Belki de,dört mevsimde yaşanması gereken her ne varsa yeterince yaşamadığımız için bizlere huzursuz geliyor .
Yoksa,mevsimlerin ne suçu var değil mi?
İlla ki müzik elbette.
Birkaç gündür belli şarkılara taktım,döndür çevir dinliyorum.
Hadise örneğin.
Akustik şarkıları daha bir seviyorum.İnsanın,o andaki ruhunu kattığı şarkıları....
'Sıfır Tolerans' diye akustik bir şarkı yorumlamış Hadise;bence dinleyin.
Bu kadın,böyle şarkılar söylemeli.İyi bir yorumcu çünkü.
Şarkıların içinden geçiyorum bugün.
Bana iyi geliyor çalan her şarkıdaki başka ses.
Haluk Levent,'Bazı Günler' diye başlıyor ya!
Bazı günler mutluyuz,bazı günler huzursuz.
Bugün de,böyle bir gün.
Yoruldum sanki her şeyden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder