21 Kasım 2019 Perşembe

#Şimdi bir şey yazacağım ama gülen olursa valla kızarım. 
Saat,şu anda 00.27.
Kapının önünde bir kumru.Öyle üşümüş,öyle üşümüş ki,bedeni ve ayakları buz gibiydi.
Hayvanı elime aldım,ölüyor.
Ellerimin arasında ısıtmaya çalıştım,nefesimi verdim,biraz ısındı sanki.
Önce bir kutu buldum,zemine kağıt koydum.Sıcak su ısıttım,geniş bir kaba koydum ve hayvanı kabın üstüne oturttum.
Önce,ayakları ısındı,baktım kıpırdıyor.
Sıcak iyi geldi.
Bundan sonrasına gülene çok kızarım. 
Ekmek verdim,yemedi.Bulgur verdim yemedi.
Aklıma,Marie Antoinette'nin 'Ekmek bulamıyorlarsa,pasta yesinler 'sözü geldi.
Gerçi,o işin açılımı başkaydı ama olsun,söz,sözdür.
Kumru kuşunun gagasını açtım,evde de yaş pasta vardı.Kremasından ve kekinden yedirmeye başladım.Bir de sıcak su verdim ağzına.Azıcık yedi ama gözünün siyahını gördüm.
Baktım,kıpırdıyor,biraz daha krema yedirdim.
Hayvan,şeker komasına girmez inşallah! 
Sıcak sulu kabın üstüne bez koydum,sardım iyice hayvanı.
Yarına çıkar mı bilmem ama elimden geleni yaptım yaşaması için.
Yarın sabah uyandığımda ölmüşse çok üzüleceğim ama yaşarsa,veterinere götüreceğim.
Belki,bir yeri yaralanmıştır ve acı çekiyordur hayvan.
Ne bileyim,ben veteriner miyim?
Kapının önüne gelmişse,yardım istemiştir mutlaka.
Sevdim,başını okşadım,kutuyu kapattım.
Umarım iyileşir,umarım!
Eğer ölürse de çok üzülürüm ama hiç değilse,boğazından güzel bir tat geçirdim.
Gelmeyin kapıma yahu!
Duygularımı ele geçiriyorsunuz,sonra olan bana oluyor.
❤️

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder