#Bugün pazar, Atölyemdeyim.
Müziğim, en kısık seste çalıyor çünkü; mahallemizde cenaze var.
Kemal Amca, artık bu sokaktan geçmeyecek, beni her gördüğünde 'Kızım nasıl, okulu bitirdi mi, çok güzel bir çocuk' diyerek kızıma övgüler dizmeyecek.
İyi komşularımızdandı, bizi de hiç incitmediler.
Rahmet olsun.
Zordur, ana-babayı kaybetmek
Evin anne- babası öldüğünde, evler çok öksüz kalıyor, bir sessizlik, bir yoksunluk çöküyor odalara.
Ayak sesleri kesiliyor örneğin, terlikleri boş kalıyor.
Hüzündür atayı kaybetmek.
Önce babamı, sonra da annemi kaybettiğimizde bunun ne kadar acı verdiğini öğretmişti hayat bana.
Gün gelecek, elbette hepsi gidecek ama zor geliyor işte.
Hayat böyle bir şey. Dün, yanınızdan geçenler, bugün yok oluyor.
Böyle anları yaşadığımda,' Üç günlük dünya, neyi paylaşamıyoruz ki ' diyorum insanoğlu olarak?
Çok yaşarsanız 100 yaşarsınız, onun da son yılları hastalıklarla geçiyor.
Değer mi bunca öfkeye, hırsa, acımasızlığa?
Çok para, çok istek, çok hayal....
Bunlar için çalışırken kendimizi kaybediyoruz ve hayatın yaşanılası bütün güzel anlarını kaçırıyoruz.
Sonra da gelsin pişmanlıklarımız, keşkelerimiz.
Kefenin cebi yok, anahtarları da yanınıza almıyorsunuz.
O halde, niye bunca çaba, koşturmaca?
Biraz kanaatkar olmak gerekiyor aslında. Az değil elbette ama yaşamamıza yetecek kadar para gerek, fazlası insanı bozuyor.
Müziğim, en kısık seste çalıyor çünkü; mahallemizde cenaze var.
Kemal Amca, artık bu sokaktan geçmeyecek, beni her gördüğünde 'Kızım nasıl, okulu bitirdi mi, çok güzel bir çocuk' diyerek kızıma övgüler dizmeyecek.
İyi komşularımızdandı, bizi de hiç incitmediler.
Rahmet olsun.
Zordur, ana-babayı kaybetmek
Evin anne- babası öldüğünde, evler çok öksüz kalıyor, bir sessizlik, bir yoksunluk çöküyor odalara.
Ayak sesleri kesiliyor örneğin, terlikleri boş kalıyor.
Hüzündür atayı kaybetmek.
Önce babamı, sonra da annemi kaybettiğimizde bunun ne kadar acı verdiğini öğretmişti hayat bana.
Gün gelecek, elbette hepsi gidecek ama zor geliyor işte.
Hayat böyle bir şey. Dün, yanınızdan geçenler, bugün yok oluyor.
Böyle anları yaşadığımda,' Üç günlük dünya, neyi paylaşamıyoruz ki ' diyorum insanoğlu olarak?
Çok yaşarsanız 100 yaşarsınız, onun da son yılları hastalıklarla geçiyor.
Değer mi bunca öfkeye, hırsa, acımasızlığa?
Çok para, çok istek, çok hayal....
Bunlar için çalışırken kendimizi kaybediyoruz ve hayatın yaşanılası bütün güzel anlarını kaçırıyoruz.
Sonra da gelsin pişmanlıklarımız, keşkelerimiz.
Kefenin cebi yok, anahtarları da yanınıza almıyorsunuz.
O halde, niye bunca çaba, koşturmaca?
Biraz kanaatkar olmak gerekiyor aslında. Az değil elbette ama yaşamamıza yetecek kadar para gerek, fazlası insanı bozuyor.
Güneşli, aydınlık bir gündeyim.
Kahvaltımı yaptım, kuşların ekmeğini verdim ve çalışmaya başladım.
Bugün pazar, sokak biraz daha tenha sabahın bu saatinde.
Atölyemden dışarı bakıyorum, karşımda, artık sararan ve yavaş yavaş yapraklarını döken bir ağaç var.
Rüzgara karşı direniyor ama nafile bir çaba elbette.
Vakti geldiğinde, o yapraklar düşecek.
Kahvaltımı yaptım, kuşların ekmeğini verdim ve çalışmaya başladım.
Bugün pazar, sokak biraz daha tenha sabahın bu saatinde.
Atölyemden dışarı bakıyorum, karşımda, artık sararan ve yavaş yavaş yapraklarını döken bir ağaç var.
Rüzgara karşı direniyor ama nafile bir çaba elbette.
Vakti geldiğinde, o yapraklar düşecek.
Annemi daha çok anıyorum böyle günlerde.
Sokaktan bir cenaze geçerken hepimizi ayağa kaldırır ve cenaze gözden kaybolan kadar da bekletirdi.
Saygıydı bunun adı.
Sokaktan bir cenaze geçerken hepimizi ayağa kaldırır ve cenaze gözden kaybolan kadar da bekletirdi.
Saygıydı bunun adı.
Müziğimi, biraz daha kısayım da ayıp olmasın komşularımıza.
Ama iş de beklemiyor. Motivasyon olmadan çalışmak, üretmek zor tatil gününde.
Yolu, sevgiye açılan bir gün olsun. ❤️
Ama iş de beklemiyor. Motivasyon olmadan çalışmak, üretmek zor tatil gününde.
Yolu, sevgiye açılan bir gün olsun. ❤️
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder