29 Temmuz 2024 Pazartesi

 İster deniz kıyısı , isterse bir dağ başı olsun,tatile çıkmak herkesin hakkı ama bizim gibi gelir dağılımının adaletsiz olduğu bir ülkede tatile çıkmak her babayiğidin harcı değil elbette.

Tatil deyince,aklımıza ilk gelen yer deniz-kum -güneş.
Ve tabii ki, Bodrum, Kuşadası, Alaçatı, Çeşme vs.....
Yıllardır, Bodrum' daki aşırının aşırısı fiyatlar yüzünden yerli turisti geçtim,artık yabancı turist de gitmiyor ve ordaki esnafların kan ağladığı söyleniyor ya!
En büyük zararı,çalışan alt grup elemanları görür, yoksa işletmelere bir şey olmaz.
Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Ömer Faruk Dengiz demiş ki; Bodrum batarsa Türkiye batar.
Bodrum, kışın ölüdür. Alt tarafı 3 aylık sezonda ülke batacaksa zaten çok şey yanlış demektir.
Denetlenmeyen ve herkesin canının istediği fiyatları koyduğu,3 top dondurmaya 1.500 TL, Lahmacun-Ayran ikilisine 1000 TL . ve beachlerde çökülen plajlarda uygulanan giriş ve şezlonga istenen fahiş paraların sonunda ne olacaktı ?
Ülkemizde, tutturan tutturana fiyatları.
Adı Bodrum olsun, adı Adana olsun, adı Zorkun Yaylası olsun hiç fark etmiyor inanın.
Zorkun' da örneğin, meyve- sebze de, alkollü içecekler de , yol gidiş- gelişleri de tutturduklarına.
Kimse de denetlemiyor bunları.
Adana'da marketleri dolaşıyorum, bir ürün arıyorum, gözüm raflardaki Rakı'nın fiyatlarına takıldı.
Bilindik 2 ayrı marketin rafında ,aynı marka ve aynı cc'deki rakının fiyatı nasıl bu kadar farklı olabilir?
Bunları aynı fabrika üretiyor ve üretim maliyetinden nakliyesine kadar aynı şehre geliyorsa, fiyatı değişir mi?
Burdan, Zorkun 'a geçeceğim.
Muhafazakâr Osmaniye' de belki bulamam diye Rakı'yı burdan götüreyim de, geçmişi yadedeyim bizimkilerle dedim ama....
Herkes tutturduğunu kendi çapında götürüyor,benim gördüğüm bu.
Adana'sı da aynı, Bodrum'u da aynı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder