8 Ağustos 2025 Cuma

 Ülkemizin dört bir yanından, her kurumdan pislik akıyor.

Ne yana dönsek bir başka rezalet var artık.
Hep mi böyleydik, yoksa ahlaksızlığı sonradan mı öğrendik bilemiyorum doğrusu.
Ölen insanı öldüğüne pişman eden mirasçılarla ilgili yazıyı okuduğumda da aynı şeyi düşünüyorum.
Cem Karaca' dan başlayan ,Kayahan, Fatma Girik ve şimdi de İlhan İrem...
Aklı başında raporu alarak mirasını istediğine bırakan ölenleri rahat mı bıraksalar artık.
Bu ne para hırsıymış, cidden anlamakta zorlanıyorum.
Elbette para çok önemli ama sen emek harcamamışsın, çalışıp o serveti sen yapmamışsın, ister evlat ol, istersen bir akraba;
İnsanlar, aklı başında olarak sana miras bırakmayı istememişse, ölünce hem kendini rezil edip hem de ölene bu saygısızlık yapılır mı?
Sana miras bırakmamışsa demek ki istememiş; bunu anlamak zor mu da dava üstüne dava açıyorsunuz hiç utanmadan?
Yaşarken kıymet vermiyor, arayıp sormuyorsun, kırıp döküyorsun karşındakini, söz konusu miras olunca mı varlığı kıymete biniyor?
Anne-Baba çocuğuna miras bırakmak zorunda değil.
Canı kime, nereye isterse ona bırakır.
Sen de çalış sen de kazan.
Kan bağın var diye nemalanmak nedir?
Cem Karaca'nın son eşinin, Fatma Girik'in kardeşinin, Kayahan'ın kızının ve şimdi de İlhan İrem 'in yeğeninin açtığı vasiyete itiraz davası.
Yaşıyor olsalardı ne hissederlerdi acaba sanatçılar?
Ne büyük utanç!
Kıymet, kıymet verene verilir oysa.
Bu para neymiş ki, insanları insanlıklarından çıkarıyor.
Bu miras hukukunu yeniden düzenlemeli.
Öldükten sonra da, ölüyü pişman etmenin önü kapanmalı.
Ayıp Ayıp!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder