4 Ağustos 2014 Pazartesi

Başbakanı nasıl bilirsiniz?
Hani,camide hoca,cenazeyi kaldırırken,cemaate sorar ya! ''Merhumu nasıl bilirdiniz?''diye.
İşte,benimkisi de aynı öyle oldu.
Gerçi,Tayyip Erdoğan'a allah uzun ömürler versin ama İstanbul mitinginde''Beni,bu topraklara gömün deyince''insan bir an için ''Hayırdır.Başbakana bir şey mi oluyor??diye meraklanıyor doğrusu.
Hani,insan ''bu ne perhiz ?'' der ya.....
Başbakan,şimdide duygusal ajitasyona başlamış belli ki.
Biraz ayıp olmuyor mu,insanların duygularını bu şekilde istismar etmek?
Bir gün,hepimiz öleceğiz kuşkusuz.Dünyaya kazık çakan da olmadı bugüne kadar.
Başbakan da ölecek.Öldükten sonra nereye gömüldüğünün ne önemi var ki?Önemli olan artık yaşamıyor olmanız ama başbakan,bunu bile siyasi malzeme yapıyor.
Kendisini çok ayıpladım doğrusu.
Bir insan,bu kadar da düşmemeli.
Seçimler,bir siyasi tercih.Halka,kendinizi doğru anlatırsanız ve halk da sizi onaylarsa Çankaya'ya çıkarsınız.Çıkmazsanız da,ucunda ölüm yok ama başbakana göre bu ölüm demek ki.
Elindeki her kozu kullanıyor.
Toplumu bu kadar yanıltmanın başka bir alanı da medya.
Başbakana biat edecekler diye yalana sarılmak,olanı saptırmak,açıklamayı değiştirmek yandaş medyanın en iyi marifeti biliyorsunuz.
Ekmeleddin İhsanoğlu,Kürtçe ile ilgili bir açıklama yaptı.Sayın İhsanoğlu diyor ki:''Kürtçe de bir dildir ve çocukların okuyup,yazması gerekir.Bu nedenle,okullarda yer almalıdır.''
Ama yandaş basın ne diyor:''Kürtçe eğitime taraftarım.''
Kürtçe eğitime kimse karşı çıkmıyor ki.
Nasıl ki,okullarımızda İngilizce,Almanca,Fransızca diller seçmeli okutuluyor,elbette Kürtçe de okutulmalı.
Ama.......
Siz,ANA DİL EĞİTİMİ yerine,ANA DİLDE EĞİTİM dediğiniz anda işin rengi değişir.
Ordaki DE bağlacı,toplumu bölecek,ayrıştıracak ve ülkeyi Kürdistan-Türkiye haline getirecektir.Zaten,bu talebin amacı da budur.
Bir ülkede TEK DİL,TEK BAYRAK olmak zorundadır.Ülkenin adını da,toprağını da,ulusunu da bu simgeler.
Elbette etnik çeşitlilik olacaktır. Dünyanın her yerinde farklı dinler,diller,renklerle topluluklar oluşmakta.
Ama kimse,''Ben,kendi ülkemi yaratacağım,toprak isterim''diye yola düşmüyor,düşemez de.
Binlerce yıldır bu vatan toprağında,hep birlikte yaşamışsak,bundan sonra da yaşarız.
Bizleri bölmeye kalkan,ayrıştıran ve ucuz taktiklerle yöntem deneyenleri hüsrana uğratmak da yine bizlere düşüyor biliyorsunuz.
Ölmeden,vasiyet bırakanlar,kapalı kapılar ardında ne anlaşmalar yaptı biliyor muyuz?
Çankaya yolunu açmak için ölümü bile kullanan birine nasıl güvenirsiniz?
Duygularımızı ve mantığımızı birbirine karıştırırsak işin içinden çıkmayız.
Mantık,her zaman kullanılması gereken önceliğimiz olmalı.
Sizin mantığınız ne diyor bilmiyorum ama ben,beni sömüren,duygularımı ipotekleyen,çalıp,çırpan birini Çankaya'da görmek istemiyorum.
Mağdur edebiyatı de bir yere kadar.
Ayıp yahu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder