8 Ağustos 2014 Cuma

#"Kulaklığı kulağına takıp en sevdiğin müziği açarsın.. Yüzüne rüzgar çarpar ve yürürken hissettiğin o özgürlüğü hiçbir yerde bulamazsın."

Bu duyguyu hiç yaşadınız mı? 
İnanın çok doğru bir saptama.Yürüyüşe çıktığım anlarda,tam da parkura girdiğimde,kulaklığımı taktığımda,hele de kimsecikler yokken,o yolda keyifle şarkı dinlemek,şarkıyı mırıldanmak paha biçilmez bir zevk emin olun.
Köşeyi döndüğümde,bir rüzgar çarpar yüzüme,işte o anda kollarımı açarım ve ''Özgürüm''diye bağırırım,İÇİMDEN. 
Dışımdan asla söylemem çünkü kuşlar bile kaçar sesimden. 
Bir anlık özgürlüktür elbette.Yoksa,özgür olduğum falan yok.Hayata tutsak insanların özgürlük duygusu bu kadarla sınırlıdır.
Ama ortamda,yalnızca ağaçlar,kuşlar,börtü böcek,kaplumbağalar,yılanlar vardır.
Seviyorum hepsini. 
Onları izlemek,hem de spor yaparken çok keyiflidir.
Ama,ben 1 km'lik turu dönerken,kaplumbağayı bıraktığım yerde bulmak,aklıma tavşanla,kaplumbağanın öyküsünü getirir o anlarda.
Hangisi akıllı acaba?Telaşla koşan mı,ağır ağır merdivenleri çıkan mı?
Ben,koşucuyum galiba. 
Bir gün,yine müzik dinlerken,baktım,3 metrelik bir sarı yılan.Ataların''Bana dokunmayan yılan bin yaşasın''diyerek usulca sokulmadım elbette. 
KAÇTIM. 

Ama hayatın keyfidir bu anlar.
Artık başlamalı yeniden rüzgarın sesine kulak vermeye.
Ve kısacık ÖZGÜRLÜĞÜME. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder