6 Ağustos 2014 Çarşamba

# Hayvanlara kıyanlara .....

Yakaladığı balık pek küçük olunca onu öper ve tekrar denize atar. Yanındaki balıkçı biraz şaşırarak, "Ne yaptın, hiç balık öpülür mü" diye sorar. Cevap şu olur: "Olsun, bu denizde benim öptüğüm bir balık dolaşıyor artık."
Sait Faik Abasıyanık 

Sait Faik kadar etkili olmasa da,Yumurtalık sahilinde yaşadığım bir an'ı. 
Halk plajı çok kalabalıktı.Biraz uzaklaşayım dedim ve sakin bir yere geldim.Aynı anda gördük kumun içinde hareketsiz şeyi.Üç delikanlı,benden önce davrandı biri eline aldı.
Baktım,deniz yıldızı ve canlı üstelik.
Gençler,eviriyor,çeviriyor,bense kıvranıyorum zarar verecekler diye.
Gençlere yaklaştım ve sohbete başladık.Güneydoğu'dan gelmişler.Garsonluk yapıyorlarmış.
Denizi görmeyen insan,deniz yıldızını bilebilir mi? 
Ne yapacaklarını bilmiyorlar ama ellerinden de bırakmıyorlar canlıyı.
Gencin biri,deniz yıldızını aldı ve ''ne işe yarar ki?Taşın üstüne koyayım''dedi.
Bir canlıyı farkında olmadan öldürmek.....
Onlara Deniz Yıldız'ın öyküsünü anlattım uzun uzun.Herkesin bildiğini sandığım öyküyü ilk kez duyuyorlarmış .
Öyküyü biliyorsunuz elbette.Tekrar etmeli miyim size? 
Genç''Nasıl yapacağım abla?''diyerek,beni genç bulduğunu onurunu yaşatarak sordu. 
Ona,tıpkı öyküdeki gibi,eline almasını ve bütün gücüyle denizin en uzağına atmasını söyledim.
Genç,kolunu gerdi ve deniz yıldızını fırlattı.
Sonra da,bana döndü ve'' Abla,ben de şimdi öykü yazdım mı?''
dedi. 

Beni heyecanlandıran güzel bir anıydı.O gençler,şimdi kim bilir nerde?
Umuyorum,bu yazıyı okurlar ve Deniz Yıldızı Öyküsünü,bir kez de kendilerinin yazdığını yeniden anımsarlar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder