22 Ocak 2018 Pazartesi

#Beyaz güvercinler gagalarında zeytin dalını BARIŞ için taşır değil mi?
Resim sanatında en sevdiğim teknik karakalemdir.Ayrı bir hazdır benim için.
Lise yıllarımda karma bir sergiye katılmıştım.Konusu serbestti.
Karakalemi çok sevdiğim için resim kağıdına kocaman bir güvercin çizmiştim,gagasında BARIŞ'ın simgesi zeytin dalıyla.
Sergide ilk satılan da o resimdi.
Alan kişi,barışa mı özlem duymuştu yoksa,resmi mi beğenmişti bilmem ama son dönemde,barışa hiç bu kadar gereksinme duyulmamıştı sanırım.
Aynı resmi bir daha çizdim elbette ve arşivimde saklıyorum.
Çizim karakalem olunca,haliyle gölgelendirme yapıyorsunuz çünkü beyaz güvercin beyaz kalamaz,az-çok kirlenir bir şekilde ama resim bu,anlattıkları çok önemlidir.
O günden bugüne çok zaman geçti.Beyaz güvercinler,yeni beyaz güvercinler çıkardı yumurtalarından,ağızlarında zeytin dalının simgesini taşıyacağına inanarak.
Beyaz bu,en hızla kirlenen ilk renk değil midir; tıpkı Özdemir Asaf'ın dizelerinde olduğu gibi.
Peki,beyaz güvercinler kirlenir mi?
Kirlenmezler!
Kirletirsek,biz kirletiriz;yani insanoğlu.
Elimizi değdirdiğimiz her şeyi yakıp,yıkmıyor muyuz?
Neden,niçin diye sorguluyor muyuz yaptıklarımızın?
Ben,o resmi ta lise yıllarımda çizerken de barışa inanmıştım,şimdi de inanıyorum ama.....
Dünyayı kirleten bunca insanın içinde ben barış resmi çizsem ne olur,çizmesem ne olur?
Bu insanlarla baş edilebilir mi ki?
Beyaz güvercinin rengini siyaha boyadılar,gagasındaki zeytin dalını da kırdılar;olan bu!
Ne diyordu Özdemir Asaf:
"Bütün renkler ayni hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder