25 Mart 2018 Pazar

#Bazen,gördüklerimizle yorumladıklarımız aynı karede buluşmaz.
İstanbul'da,Moda'da,sahilde çay içiyorum.Başımı çevirdim,bir apartmanın geniş penceresinin önünde,yaşlı bir adam oturuyor.
İçimden 'Vay be,ne şanslı adam,denize karşı oturmuş,kim bilir ne kadar mutlu?Kaç kişi,böyle bir evde oturur acaba?' diye söylendiğimi anımsıyorum.
Adam,belki de çok yalnızdı ve mutsuzdu,belki,geleni-gideni yoktu bilmiyorum.
Bugün,atölyemde şezlonga oturdum,alçıdan nereye koyacağımı bilemediğim ve artık bana sıkıntı veren bacağımı uzattım,kullanacağım desenleri hazırlıyorum,biri içeri girdi ve 'Hayat sana güzel valla,oh ne ala,böyle keyifle oturuyorsun'dedi.
Nasıl bir bakış attıysam artık....

hazırlıyorum,biri içeri girdi ve 'Hayat sana güzel valla,oh ne ala,böyle keyifle oturuyorsun'dedi.
Oysa,hafta sonu da çalışmam gerektiği için,bu ayakla atölyeye gelip gitmem,benim için tam bir işkence.Öyle çok merdiven inip,çıkıyorum ki,birinin desteği olmadan da asla yapamıyorum bu işleri.
Allah yardım etsin,hayatı boyunca engelli yaşamak zorunda olanlara.
Atölyemizden,Karadeniz'e kız veriyoruz.Gelin olacak arkadaşımızın işleri bitecek,bu nedenle kaybedecek vakit yok.
Dışardan bakınca ne kadar rahat olduğunu söyleyen kişiye gülümsedim elbette ve ' Haklısınız 'dedim ve de aklıma o yaşlı adam düştü.Üstünden öyle çok yıl geçti ki...
Çoktan ölmüştür bile,belki de yalnızlıklar içinde;bilmiyorum.
Gördüklerimiz,her zaman aklımızdan yorumladığımız olmayabiliyormuş,onu öğrendim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder