9 Şubat 2020 Pazar

#Bazen,sizin de yaptığınız bir şey, yüzünüzde gülümsemeye neden oluyor mu? 🙂
Cidden,çok yorucu bir gündü benim için.Vernik yapmaya başladım,kısa bir kahve molası verdim,sonrasında,yere oturdum ve vernik atmaya devam ediyordum ki,çok dalmışım işime,birden,kapıda bir kalabalık belirdi;benim çocuklar......
Yanlarına,arkadaşlarını da almışlar,bana uğradılar.
Her taraf da vernikli eşya dolu.
Kapıyı hafifçe araladım,çok içeri alamıyorum elbette çünkü,etraf boya,vernik ve kimyasallar dolu.Çocuklar için tehlikeli de bir durum var.
Sayfamı izleyenler bilir,geçen yıl,tam da bu zamanlarda,çingene çocuklarına puzzle seti almıştım ve onları atölyemde ağırlamıştım,birlikte puzzle yapmıştık.
Yani;Yap*Boz.
Bu çocukları,nerdeyse 1 yıldır görmüyordum ama üçünü tanıdım elbette.
Aramızda,şöyle bir diyalog geçti:
-Okul ne durumda,gidiyorsunuz değil mi?
-Valla,ben gidiyorum dedi ikisi.
Diğerleri aralı gidiyor belli ki,ya da hiç gitmiyor.
Bu çocukların okula gitmesi için denemedik yol bırakmadım ama konu bende bitmiyor ki,halledeyim.
Çocuklardan biri,
-Abla,hani sen bize arabaların olduğu şeyi vermiştin ya;işte,ben evde onu kaç kere yaptım.
Birden şaşırdım,Sahi mi? dedim,güldüm. 
Saklıyorlarmış meğer onlara verdiğim yap-bozları.
Çok hoşuma gitti ,çocukların gözündeki ışıltı.
Sonra,bir çocuk daha başını uzattı kapıdan ve
-Abla,hani sen bana bir dergi vermiştin ya!
İşte,o dergiyi hep saklıyorum.
Sözünü ettiği dergi de,benim Şekerbank'tan aldığım çocuk dergisi.
Biliyorsunuz,her sayıyı alıp,çocuklara dağıtıyorum.
Çocuklara dedim ki:
Önümüzdeki günlerde,derginin yeni sayısı gelecek.Atölyeme uğrayın,sizin için ayıracağım.
Dışarda hava buz gibi.Çocukların üstü öyle ince ki,bu soğukta hasta olacaklar ama çocuk işte,yerinde durmuyor ki.
İşin aslı,kalın giyinecek eşyaları da yok.Bu nedenle,bu ayazda,güneşin aydınlığına inat,evden çıkmışlar ama cidden hasta olurlar bu gidişle.
Tam uzaklaşıyorlar,birden,çocuklara şeker vermediğim aklıma geldi.Hepsini geri çağırdım,bir tabak akide şekerini tuttum.
Bu kez,geçen yıl yaptığım ayıbı yapmadım ama .
Evet!
Yine elleri çok kirliydi,üstleri de öyle ama bu onların suçu değildi ki.
İşin ucunda,yoksulluk vardı.
Bana teşekkür ettiler,gülümseyerek gittiler. 
Arkalarından baktım da,bazıları ne kadar talihsiz oluyor şu hayatta!
Kimine atlas yorgan,kimine bir çul veriyor!
Bu çocukları okutmanın bir yolunu bulmak gerekiyor.
Kader değil,yaşadıkları;
Yoksulluk!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder