23 Şubat 2020 Pazar

#Evden tam çıkıyordum, malum, bugün atölyem var, derslerim var, perdeyi aralayayım derken, bir de baktım ki, bizim torunlar yuvadan inmiş.
Balkon kapısının üstünü mesken tutan Kumru 'nun yavruları bunlar. Yumurtaların döllenme zamanı farklı, yavrunun biri daha büyük.
Kumru ve iki yavrusunu izledim uzun süre.
Tüyleri daha yeni çıkmış, acemi uçmaya henüz kalkışmayın, balkon demirinin üstünde bir sağa, bir sola yürüyen yavrular....
Arada bir de, bitlerini temizliyorlar elbette.
Anne, pek de demokratik davranmıyor yavrularına. Eşitlik ilkesini, özümsememiş anlaşılan. 😉
Uçuyor, ağzının içine börtü böceği topluyor, önce küçük yavruyu beslemesi gerekirken ki; yavru daha küçük ve daha dayanıksız ;önce büyük yavruyu besliyor.
Bunun nedeni, küçük olanın kaybedilmesi riski daha büyük olabilir mi?
Dirençli olanın şansı yüksek hayata karşı diye.
Bilirsiniz; kediler, yavruladıkları zaman, sağlam yavruları taşır, hasta yavruları ölmeye bırakır.
Deneyimlerimden biliyorum. 😉
Hayat, böyle bir şey.
Birileri doğuyor, birileri tutunma çabasına giriyor, birileri de vazgeçiyor.
Ayazlı soğuklarda, buz gibi havada bile yumurtalarını hiç bırakmadan, ısrarla yavrularını koruyan bir Kumru kuşunu izledim haftalarca balkonun kapısının üstünde.
Bazen, hiç hareket etmiyordu, öldü sanıyordum, yumurtaları soğuyacak diye endişeleniyordum ama her keresinde bir kanat oynatımını gördüğümde 'Çok şükür ölmemiş' diye seviniyordum.
Keşke hayat, kuşların dünyası gibi küçük mutluluklarla yaşansa ama nerde.....
Haberlere bakmaya korkuyorum artık, ya şehit haberi gelecek ya da bir kadın cinayeti daha diye.
Yazacak şey çok ama kuşların mutluluğuyla teselli bulalım bugün. ❤️

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder