18 Şubat 2020 Salı

#GEZİ PARKI..... ❤️
Öğrencilik yıllarımın en keyifli yanlarından biri olan,nefes alanım.
Çoğu İstanbullu,Gezi Parkının yerini bile bilmiyor emin olun.
2013 yılında yaşanan o vahim olaylar.....
Ölen Berkin Elvan,Ali İsmail Korkmaz,Ethem Sarısülük,Mehmet Ayvalıtaş ve diğerleri....
Polis kurşunuyla ölen çocuk Berkin,fırıncının ve gözü dönmüşlerin kürek darbeleriyle öldürülen Ali İsmail ....
Ali İsmail'e tekme atarken ayağı incinen o rezil polis,o fırıncı ve kızı,Berkin'e .Ethem'e silah sıkan o polisler nerdeler şimdi?
Peki,ya gözünü kaybeden,yaralanan onlarca insan....
Neydi sorun Gezi'de?
Topçu Kışlası özlemiyle yanıp tutuşan ve bir avuç kalmış İstanbul yeşiline kıymaya kalkanlara karşı yapılan bir toplumsal başkaldırıydı; Gezi parkı.
İçinizde,Gezi Parkında soluklananlar da çoktur benim gibi.
İstanbul'un en özel yerlerinden biridir ve her İstanbul yolculuğumda mutlaka banklarında oturduğum,gecesi bir ayrı,gündüzü bir ayrı güzellikte İstiklâl'i izlediğim;kuşların en özgür alanı,ağaçların en yeşil mekanı Gezi Parkı.....
Gezi Parkında,öyle çok anım var ki,yazsam kalınca bir kitap olur.
Son gidişimde örneğin,parkta ,Gezi Parkı olaylarında insanları otele alan bir gençle tanışmıştım;Yoldan geçen bir çaycıdan kağıt bardaklarda sıcacık çay almıştık ve uzun uzun Gezi Parkını konuşmuştuk.
Neler anlatmıştı bana neler !
Çok keyifli bir sohbetti,Gezi parkında yaşanan onca kötücül olaylara rağmen.
Genç arkadaş anlatmıştı,ben bazen gülümseyerek,bazen hüzünlenerek dinlemiştim olayların akışını.
GEZİ,bir direnişti;
GEZİ,artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının işaretiydi.
GEZİ,biber gazına,TOMA'lara,coplara,şiddete karşı bir hareketti.
Ne camide içki içilmişti,ne ayakkabılarla girilmişti ne de Kabataş'da,deri giysili,üstü çıplak,elleri deri eldivenli erkekler,o yalancı ve fantezi meraklısı gelinin üstüne işemişti.
Köpeği biber gazından korumaya kalkan o insan,elinde gitarıyla TOMA'nın önünde şarkı söyleyen,o yürekli genç...
Hiç unutulur mu?
Sarıldıkları her şey yalandı ama gencecik insanlara,çocuklara kıyılmıştı;Bu gerçekti.
Gezi'de,'Birkaç ağaç 'diyerek dalga geçtikleri park,depremde sığındıkları tek alan oldu Taksim' de!
Halkın gücünün karşısında hiçbir iktidar kalamaz!
Bu ülke,ne kırmızılı kadını unutacak,ne Duran Adam'ın ince zeka ürünü protestosunu,ne de ölenleri !
Ağır bir bedel ödettiler ülkeye ama bakın,bugün Gezi Parkı olayı nasıl da yön değiştirdi.
Yalnızca o ağaçların değil,kıydığınız her canın bedelini ödemenizi diliyorum.
Gezi Parkı olaylarında,İstanbul'dan çok uzaktaydım ama kalbim hep orda attı.
Ama eğer o süreçte İstanbul'da olsaydım,ben de o parkta olacaktım.
Hep destek,tam destek benim için o park!
GEZİ PARKI.....
Son gittiğimde dinlediğim saksafonun sesi,kulaklarımdan hiç gitmedi.
İstanbul'a,ilk fırsatta yine gideceğim ve yine Gezi Parkında,soluklanacağım,yine insanları,ışıl ışıl İstiklâl'i izleyeceğim.
Bilmem ki,o saksafoncu hala yerinde duruyor mu?
İstanbul Aşktır! ❤️
Gezi parkı,nefes alanı'm! 🙂

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder