11 Haziran 2020 Perşembe

#Bugün,haberlerde izledim,Kahramanmaraş-Elbistan Termik Santrali yeniden kül püskürtmeye başlamış.
Hani,1 Ocak'ta filtre takılması için kapatılmıştı bu santraller?
5'i tümüyle,1'i de kısmen kapatılmıştı;Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum
7/24 izleyeceklerini söylemişti santralleri.
Bu işlem yapıldıysa,bu santrallerden savrulan ne,yok,eğer filtre takılmadıysa,bunlar nasıl çalışmaya başladı?
Termik Santrallerin bulunduğu şehirlerde yaşamayı geçtim,içinden geçen var mı yolculuk amaçlı?
Darende'den dönüyorum,Elbistan'ın içinden geçtim.
Bir yerleşke,bu kadar mı kömür kokar,kömür karasına bürünür?
Her yer griydi ve her yerde sinmiş bir kömür tozu vardı.
İnsanlar,Elbistan'da nasıl yaşıyor şaşırmıştım.Nefes alamıyorsunuz kömürden.
Bodrum'a giderken Yatağan'dan geçtim tesadüf.
Her yer,tıpkı Elbistan gibi kapkaraydı.Ne bir çiçek,ne bir ağacın yeşili vardı Yatağan'da.
Orda da aynı koku,aynı gri ve kasvetli vardı.
Dağlar bile siyaha dönmüştü.
Elbistan'da,şeker pancarı ve elma bahçelerinin içinden geçtim.
Kömür karasında tarım yapılır mıydı;yapılsa da verimli olur muydu?
İnsanoğlunun doğaya yaptığı ihaneti hangi canlı yapar ki?
Bu haber,bana yakın zamanda yaşadığım bir olayı anımsattı.
Bir toplantıdaydım,Çevreci bir insan olduğum için de,elbette duyarlıyım konulara.
Dereler,organize sanayideki fabrikalardan siyah akmaya başlamıştı.Bu sularda yaşayan balıklar,kuşlar,kurbağalar ve sulama yapan çiftçi risk altındaydı.Hatta,kaplumbağaları sayıca az görüyordum.
Ben de,yetkililerle konuyu konuşmak istedim.
Sorgulayan bir hayatınız yoksa,başınıza gelen her şeyden sorumlusunuz.
Şöyle bir diyalog yaşadık en yetkili kişiyle:
-Bu tesislerde arıtma tesisi neden yok?
-Kim,arıtma tesisi kurulmadan bu firmalara ruhsat verdi?
-Neden,denetim yapılmadı?
-Arıtma tesisi yapılana kadar ne yapmayı planlıyorsunuz bu tesisler için? Uyarı cezası,kısmi kapatma vs vs.
Yetkiliden bana yanıt:
-Ahkâm kesmeyin.
-Oldu.Siz istiyorsunuz diye 3 bin-4 bin kişinin ekmek yediği fabrikayı kapatalım.
-Hep sizin gibi düşünenler yüzünden işler yarım kalıyor.Siz şimdi,Akkuyu 'da kurulan santral için de karşı çıkarsınız vs vs.....
Ecemiş fay hattının üstüne kurulan Akkuyu Nükleer Santraline elbette karşı çıkıyorum.Ülkeme zarar verecek her HES,Nükleer Santral,Termik santrale karşı çıkıyorum.
Bu doğa,bu ormanlar,çocuklarımıza bırakacağımız miras.Ne hakla zarar veriyoruz değil mi?
Sonuç:
-Sizinle anlaşmamız mümkün değil.Hatta,konuşmamız olanaksız dedim ve toplantıyı terk ettim.
Hani,Allahın Sopası diye bir tabir var ya!
Koronavirüs çıkınca,fabrikalar durdu,atık sularını da boşaltamadılar dereye.Dereler,bir süreliğine de olsa kurtulmuştu yani.
Peki,böyle mi olmalıydı?
Yetkililere düşen görev,en kısa zamanda o fabrikalara uyarı vererek,arıtma tesisi kurmalarını sağlamak,gerekirse yardımcı olmak değil miydi?
Ülkemizde,her iş kör topal yürüyor.
Elbistan'ı gördüm de.....
Yazık o köylülere,çiftçilere.
Soyadı Kurum olan bakan,kurumun çoklu anlamını bilmeli değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder