13 Haziran 2020 Cumartesi

#Konya Şekeri....
Şeker sevmeyen çocuk var mıdır bilmem?
Fotoğrafta gördüğünüz şeker,beni çok uzaklara,çocukluğuma,anılarıma götürdü.
Konya'dan ,geldi bu şeker.Çocukken,'Çizgili pijamalı şeker' derdim bu şekere.
Ağzımıza aldığınızda,hiç bitmesin dediğimiz o kaymaksı tat başkaydı elbette.
Bu şekerle tanıştığımda,sanırım 3-4 yaşlarındaydım.
Anam,nurlarda uyusun;Annem değil,annemin annesi,biz ona hep ' Ana' derdik çünkü;Annemin annesiydi ve köklerimizin uzandığı ANA' ydı!
Anamla,anılarım çok,bu şeker de onlardan biri.
Bir dönemin yaşlılarının elbiselerinde mutlaka iki cep olurdu ve o ceplerin içinde hiç bitmeyen erzak.
Dedemin ceplerinde ceviz,siyah üzüm,Anamın ceplerinde ise,mutlaka bu şeker ve para olurdu.
Yalnız ,biz torunlarına değil,sokaktan geçen her çocuğa dağıtılırdı bu şekerler; yeter ki,Anamla karşılaşmasınlar.
Çocukları mutlu etmeyi çok severdi Anam ve Dedem.
Her ikisi de nurlarda uyusunlar,üzerimizde emekleri çoktur.🙏
Anamın evine her gidişimde 'Gel hele gel' dediğinde bilirdim ki,önce pembe ama illaki pembe şekeri çıkarırdı cebinden,sonra da parayı sıkıştırırdı elime.
O parayı hiç harcamazdım ve dedemin,bize hesap açtırdığı İş Bankası kabartmalı kumbarasına atardım.
O kumbaraları hala saklıyorum,üstelik,içinde hala eski paralarıyla birlikte.
Bir şeker,beni nerelere götürdü.Şimdilerde,cebinde şeker taşıyan insanlar kaldı mı bilmiyorum ama;
Her şey mazide kaldı artık.
Elimi uzattım şekerlere,istemsiz bir şekilde pembe renge uzandı.Çocukluğuma duyduğum bir özlemdi belki de.
Ne güzel günlerdi,o günler ....❤️

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder