#Bugün,usta şair Nazım Hikmet'in ölüm yıldönümü.
3 Haziran 1963' de ölen şairimizi ,Southbank Center'in son 50 yılın en güzel 50 aşk şiiri arasına aldığı,Nazım Hikmet’in ‘Severmişim Meğer’ şiiriyle anayım
3 Haziran 1963' de ölen şairimizi ,Southbank Center'in son 50 yılın en güzel 50 aşk şiiri arasına aldığı,Nazım Hikmet’in ‘Severmişim Meğer’ şiiriyle anayım
yıl 62 Mart 28
Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayım
akşam oluyor
dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğer
akşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmediğim toprağı severmişim meğer
toprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyen
ben sürmedim
Platonik biricik sevdam da buymuş meğer
meğer ırmağı severmişim
ister böyle kımıldanmadan aksın kıvrıla kıvrıla tepelerin eteğinde
doruklarına şatolar kondurulmuş Avrupa tepelerinin
ister uzasın göz alabildiğine dümdüz
bilirim aynı ırmakta yıkanılmaz bir kere bile
bilirim ırmak yeni ışıklar getirecek sen göremeyeceksin
bilirim ömrümüz beygirinkinden azıcık uzun karganınkinden alabildiğine kısa
bilirim benden önce duyulmuş bu keder
benden sonra da duyulacak
benden önce söylenmiş bunların hepsi bin kere
benden sonra da söylenecek
gökyüzünü severmişim meğer
kapalı olsun açık olsun
Borodino savaş alanında Andırey’in sırtüstü seyrettiği gök kubbe
hapiste Türkçeye çevirdim iki cildini Savaşla Barış’ın
kulağıma sesler geliyor
gök kubbeden değil meydan yerinden
gardiyanlar birini dövüyor yine
ağaçları severmişim meğer.
Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayım
akşam oluyor
dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğer
akşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmediğim toprağı severmişim meğer
toprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyen
ben sürmedim
Platonik biricik sevdam da buymuş meğer
meğer ırmağı severmişim
ister böyle kımıldanmadan aksın kıvrıla kıvrıla tepelerin eteğinde
doruklarına şatolar kondurulmuş Avrupa tepelerinin
ister uzasın göz alabildiğine dümdüz
bilirim aynı ırmakta yıkanılmaz bir kere bile
bilirim ırmak yeni ışıklar getirecek sen göremeyeceksin
bilirim ömrümüz beygirinkinden azıcık uzun karganınkinden alabildiğine kısa
bilirim benden önce duyulmuş bu keder
benden sonra da duyulacak
benden önce söylenmiş bunların hepsi bin kere
benden sonra da söylenecek
gökyüzünü severmişim meğer
kapalı olsun açık olsun
Borodino savaş alanında Andırey’in sırtüstü seyrettiği gök kubbe
hapiste Türkçeye çevirdim iki cildini Savaşla Barış’ın
kulağıma sesler geliyor
gök kubbeden değil meydan yerinden
gardiyanlar birini dövüyor yine
ağaçları severmişim meğer.
İstanbul'a ne zaman gitsem,Gülhane Parkında,belki Ceviz Ağacı değil ama Çınar Ağaçlarının altındaki banklardan birine oturur ve Nazım Hikmet'in
-Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkında
-Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında
şiirini mırıldanırım.
Usta şairliğine söz bulunmaz elbette ama şu kadınlar meselesine çok taktığım için şairin,illa ki,eleştiriyorum tutumunu.
Bir kalbe,kaç kadın sığar ki?
Bir kalbe,kaç sevda yüklenir ki?
Bütün kadınlar,tek bir adamı sevmiş ama o tek adam,bütün kadınları sevmiş.
Duyguları,kendine kullanmış,kendini beslemiş ve şiirlerini yazmış yazmasına ama,ya kadınların duyguları?
Aşklarını doludizgin yaşarken,kadınları kendinde tutsak etmiş.
Nazım'ın aşkından anladığım bu.❤️
-Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkında
-Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında
şiirini mırıldanırım.
Usta şairliğine söz bulunmaz elbette ama şu kadınlar meselesine çok taktığım için şairin,illa ki,eleştiriyorum tutumunu.
Bir kalbe,kaç kadın sığar ki?
Bir kalbe,kaç sevda yüklenir ki?
Bütün kadınlar,tek bir adamı sevmiş ama o tek adam,bütün kadınları sevmiş.
Duyguları,kendine kullanmış,kendini beslemiş ve şiirlerini yazmış yazmasına ama,ya kadınların duyguları?
Aşklarını doludizgin yaşarken,kadınları kendinde tutsak etmiş.
Nazım'ın aşkından anladığım bu.❤️
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder