20 Haziran 2020 Cumartesi

#'Hayatta ben en çok babamı sevdim'
Böyle başlıyor şiirinde Can Yücel.
En çok babayı sevmek.....
İnsan özlediği, beklediği, birlikte yaşamadığı insanı çok özler elbette.
Hasretliktir yaşadığı;kavuşamamanın verdiği eksik yanıdır sözcüklerindeki derin anlamı.
-Ateşiniz çıktığında, babanız olmalı sizi kucaklayıp doktora götüren.
Beni, dedem götürürdü.
-Veli toplantıları yapılırdı, herkesin babası gelirdi, benim kimsem olmazdı, öğretmenime durumumu soracak.
-Karneler dağıtılırdı, başarı belgelerini alan çocuklar babalarına koşardı.
Ben, elimde üstün başarı belgesi iliştirilmiş karnelerim ve belgelerimle öylece kalakalırdım okulun bahçesinde,öylece yalnız.
Benimle gurur duyacak babam olmazdı yanımda.
-Yarışmalar yapılırdı, kürsüye çıkan çocukların aileleri göğsünü kabartarak 'İşte bu benim çocuğum ' diye gururla konuşurlardı ama benim babam olmazdı,kıskanarak bakardım o çocuklara.
-Üniversiteye giderken, beni otobüse kadar yolcu eden ve el sallayan babam da olmadı.
-Şımarıklık yapacağım, kaprislerimle bunaltacağım, kuşak çatışması yaşayacağım babam da olmadı.
-Evlenirken, buğulu gözlerle bakan, kucağına torununu vereceğim babam da olmadı.
Hayat, babasız büyüttü bizleri.
Annem, Anam ve Dedem, BABA oldu bizlere.
Haklarını ödeyemeyiz.🙏
Nurlarda uyusunlar giden köklerim. ❤️
Demem odur ki; Çocuklar, Anne-Babasıyla büyümeli , hiçbirinin eksikliğini duymamalı .
Eğer, babamı bizden koparmasalardı, ben de babamı çok sevdiğimi söyleyebilirdim ama birlikte çok yaşamadığınız bir babayı tanımadan seviyorsunuz.
Solmuş fotoğrafları ve herkesin anlattığı babanız var elinizde.
Bir de, annemin sakladığı yarım şişe parfümü, dolapta hala asılı duran röpteşambırı kaldı geriye.
Hasretlik, zor şey.
Çocuğuna sarılan, baba olmayı gerçekten hak eden bütün babaların gününü kutluyorum.
Çocuğunuzu büyütecek kadar yaşayın diliyorum. 🙏

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder