23 Haziran 2020 Salı

#Omurga dediğimiz şey,emeklemekten yürümeye başlatan organ.Dik duruşu simgeler.
İnsan,bir kez doğruldu mu,bir daha eğilmez.
Peki,fikir eğriliği olur mu?
Ya da,bir insan,neden çark eder dününden bugüne?
Siyasette,örneklerini çok görüyoruz bunun.
'Seni başkan yaptırmayacağız' diyen Devlet Bahçeli'nin saraydan önce,saraydan sonra gelgitinin ardında da bu yatmıyor mu?
Milliyetçiliğin,en uç neferinin düştüğü duruma bakınca,insan biraz düşünüyor.
Bu kişi,ne yapmış olabilir ki,bu denli çark edecek hale gelir?
Yine mi kasetler yoksa?
Hani,alıştık da,siyasilere yapılan şantaj kasetlerine.
Biri de çıkıp,' Benim özel hayatım,en fazla eşime hesap veririm' diyemiyor korkusundan.
Toplum ,çok meraklıydı sizlerin orasını burasını görmeye sanıyorsunuz ve omurgayı eğdikçe eğiyorsunuz.
İnanın,hiç ilgilenmiyoruz bunlarla.Bize lazım olan,ülkemizi,en ileri düzeye taşıyacak projelerin peşinde koşan iktidarlar.
Kendinizi,çok önemsiyorsunuz.
Günlerdir,80 baronun başkanlarının tepkisini izliyoruz ekranda.
İşte,omurga dediğimiz şey budur.
Yargı Bağımsızdır ve siz,kendi çıkarlarınız için yargıyı töhmet altında bırakıp,kendinize kul köle yapamazsınız.
Olanları görüyorsunuz,ötesi var mı?
Az önce izledim,Ankara girişinde bekleyen baro başkanları,ülkenin Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu alana gelince protesto ederek arkalarını döndü.
Metin Feyzioğlu,hala çıkmış ve istifa etmesine gerek olmadığını söylüyor.
PES!
Bir insanın istifa etmesi için daha ne olması gerekiyor acaba?
Bunca çark etmesinin ardında yine bir şey var bu işte dedirtmiyor mu bizlere?
Geleceğin Adalet Bakanı olmayı mı hedefliyor acaba?
Değer mi,ismine,taşıdığı ünvana ve misyonuna?
Geçende,bir toplantıdaydım.Beni,tanıyanlar bilir,boyun eğdiğim görülmemiştir.Çizgim de bellidir,duruşum da.
Yetkili biriyle,sohbet babında konuşuyoruz.Benden,aksi bir duruşu sergileyip sergilemeyeceğimi sordu.Bu sorunun yanıtından,çıkarmam gereken bir sonuç vardı elbette.
İstediği yanıtı aldığında,beni destekleyeceğini biliyordum ama ben HAYIR! dedim.
Şaşırdı.Hiç beklemiyordu bu yanıtı.Adamlar,öyle alışmış ki,pohpohlanmaya,liyakatsız duruşlarının övgüsüne.
Hayır! dedim.
Bana,hiç kimse inanmadığım bir sözü söyletemez!
Çıkar,beklenti,vaatler....
İnsan,omurgalı olmalı.
Soldan sağa dönüş,omurganızı kırar ve siz geride kalan hayatınızda hep eğilmek zorunda kalırsınız.
Siyaset,öyle kirli,öyle çıkara dayalı olmuştur ki yüzyıllar boyunca ama hiç bu kadar kirli olmamıştı doğrusu.
Omurga şart!
Ne kadar utanç verici günleri yaşatıyorlar bizlere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder