Bizim yaylamız ! ama bizim Zorkun Yaylamız
,Osmaniye iline bağlı,Çukurova'nın en büyük yaylasıdır.Yaz aylarındaki nüfusu anlatılmaz görülür.Böyle bir kalabalık yoktur hiçbir yaylada.Koronavirüsü kim takar yaşantısındaki yaylacılar ve günübirlik gelenler yüzünden evden çıkmak istemezsiniz,o derece yoğundur yaya ve araç trafiği.
En iyisi,evinizde oturun,mavi gökyüzüne bakın,çayınızı-kahvenizi yudumlayın ve hamakta kitap keyfi yapın ki;ben öyle yapıyorum.
Rakımı,1,650 metre ama Keldaz denen doruk noktası 2.108 metredir. Suriye'nin ışıklarını görüyorsunuz yani.
Biraz da,sıkıntılı bir yayladır,belirteyim.
Zorkun ismini,bölgede yetişen bir bitkiden almıştır.
1972 yılında,babamın,radikal bir kararla,Andırın'daki evimizi satıp,Zorkun'da,bir hakimin evini satın almasıyla da,Zorkun Yaylası bizim yaylamız oldu.
Çocukluğumun yaylası elbette kalmadı.Aç gözlü insanların hırsı yüzünden,ne Ümit Besen'in gitarı ve orguyla müzik yaptığı meydanı bıraktılar ne de Zorkun Yaylasının simgesi ateş yakılan alanları bıraktılar. Buldukları her toprağa ev diktikleri için,' O eski halimden eser yok şimdi ' şarkısını söylese yeridir, Zorkun.
Değişmeyen tek geleneği,başınızın üstünden geçen ve gökyüzünde dizilen kurşunların yaydığı ışık.
Silahlar hiç susmaz,Zorkun'da,
Adamlara desen ki;' Bir garibanın evine iki ekmek al ' asla yapmazlar ama onlarca mermiyi sıkarak gösteri yaparlar.Silah seslerinden oturamazsınız yaylada.
Dün,yaylamıza günübirlik gittik.Yaylaya gitmeden ,ön hazırlık yani.
Bahçemizdeki ağaçlarımız büyümüş,çiçeklerimiz açmış,hatta hadi çalmak demeyelim ama gözüne kestirdikleri çiçeklerimizi söküp götürmüş insanlar da az nasiplenmedi dün dilimizden dökülen sözcüklerden.
Zorkun demek,Kasap Mustafa'nın şahane etleri demek,Zorkun Tavası demek,sıcakken yenen ama soğuduğunda taşa kesen pidesi demek.Şu ekmeği bir türlü yoluna koyamadılar.Yenecek hali yok pidenin.
Çok da pahalı bir yayla Zorkun.Hiçbir yaylada göremezsiniz fiyatlarını.Alt tarafı Osmaniye'ye 21 km ama meyve-sebze fiyatlarını gören ,sanki istanbul'dan geliyor sanır,o kadar fahiş.
Zorkun demek,eskinin tahta evleri demekti ama şimdi,o evlerin yerini villalar ve taş binalar aldı.
Börtü böceğin en çok olduğu yayla da diyebilirim.
En nefret ettiğim böcek Kırkayak ki,ayağımı kırdım bu lanet böcek yüzünden,
Yılanlar ,Benekli Semender,Sincap,Gelincik,yaban Domuzu,her türlü kuş çeşidi ,hatta bir ara Ceylan bile gördük yaylada.Çok zengin bir bitki florası da var.
Her taraf,mis gibi Çam Ağacı kokuyor.Çınar,Mezla ve özellikle Vişnesi ve de çileği çok ünlü yaylanın.
Zorkun'a yolunuz düşerse,sakın hafta sonu gelmeyin.O kalabalık,çekilir gibi değil çünkü.Ya da gelin,bir daha geliyor musunuz bakalım?
Zorkun,çocukluğumun en çok anı biriktirdiğim yaylası.Çoğu insan artık yok.Ya terk ettiler yaylayı ya da göçtüler bu dünyadan.
Babama,Anneme binlerce teşekkür ediyorum.Bu yayla evini bize bıraktıkları için.
Çok iyi iki kaçış yerimden biri.Diğeri de deniz malum.
Daha fazla haber yüklendi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder