18 Kasım 2020 Çarşamba

Ülkemizi, önümüzdeki dönemde çok daha kötü günler bekliyor,her açıdan.

Koronavirüs konusunda, başından bu yana, Sağlık Bakanına hiç güvenmediğimi yazıyorum, söylüyorum.
Açıklanan rakamların gerçekçi olmadığını biliyorduk zaten.
Bunun için analist olmanıza gerek yok. Yaşadığınız şehirdeki apartman komşunuz, sokaktaki esnaf, uzak akrabanız, yan sokakta oturanların tek tek, beyaz giysili görevlilerce götürüldüğünü gördüğünüzde, kulaktan kulağa yayılan 'O da mı Koronavirüse yakalanmış?' dediğinizde, siz istediğiniz kadar doğal ölüm deyin, mezarlıklarda tutulan rakamlarda, bu işin hiç de söylendiği gibi olmadığını anlıyorsunuz.
Dün, sayın cumhurbaşkanı bir şeyler söyledi de, ne söyledi anlayan var mı?
11 Mart' tan bu yana, 20 yaş altı, 65 yaş üstü, sanki vebalıymış gibi, sanki,virüsü bunlar yayıyormuş gibi bir tutumu var hükümetin.
65 taş üstü, saat 10-13 arası ;20 yaş altı saat 13- 16 arası sokağa çıkabilir ne demek?
Bu açıklamayı yapmak için, Mart ayından bu yana, koronavirüsten ölen ya da yakalanan 20 taş altı, 65 yaş üstü hasta istatistiğinin açıklanması gerekir.
Gerçekten, riskli grup mu diye bilelim, önlemimizi ona göre alalım?
Restoranlar, kafeler, kahveler kapalı, online hizmet verecekmiş.
İyi güzel de, burdan ekmek yiyen insanlar ne olacak?
Garsonlar, komiler, aşçılar, bulaşıkçılar yani; hizmet sektörü evini nasıl geçindirecek?
Hükümet, kapatılan sinemalar, tiyatrolar, eğlence mekanlarında çalışanlar için neyi öngürdü?
AKP 'nin kongrelerinde, mitinglerinde, vatandaşın başına atılan çay paketlerinde virüs bulaşmıyor, tiyatroda bulaşıyor, sinemada bulaşıyor, öyle mi?
Hiç mi, iyi yaptıkları bir iş olmayacak bu iktidar partisi ve yamacındaki partinin?
Memleketi, tarumar etmeye ant içmişler belli ki!

Bu koronavirüs de, çok seçiciymiş ve belli saatler arasında mesai yapıyormuş meğer.
Başlarındaki şef, ' Sen, sen sen, saat 10 - 13 arasında çıkan 65 yaş üzerine dokunmayacaksın, sonrası serbest;dolmuşlarda, tıka basa işe gidenlere yapışın, bebeklere dokunmayın, 20 yaş altına kafanıza göre takılın' falan diyor herhalde?
Dün, sayın cumhurbaşkanının bir şeyler dedi de, ne dedi?
Şu virüs olayını, tüm ülkeyi 14 günlük karantinaya alarak çözmeye çalışsalar; acil çalışanlar dışında, sıkı tedbirlerle, en az olabilecek hasarla vatandaşı kurtarsalar olmuyor mu?
'Ölen ölür, kalan sağlar' bizimdir diyerek virüsle savaşılır mı?
Sırça köşklerinde, saraylarında, fanuslarında yaşayarak, yalnızca kendilerini korurlar. Vatandaş da, Allaha emanet!
Elbette, 14 günlük karantinayı kendileri de biliyor ama yapmıyorlar, yapamıyorlar.
Çünkü....
Kasada para yok!
Para otoyol, şehir hastanesi, öteki, beriki diye diye, o ünlü 5 şirkete akıtıldı.
Vatandaşın da helvası kavrulur artık!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder