#Aralık ayını hiç sevmem ben. Elimde olsa, takvimlerden silerdim bu ayı; hiç yaşanmamış sayardım yaşadıklarımızı.
41 yıl....
Koskoca 41 yıl geçti üstünden, oysa; daha dün gibi yaşadıklarımız.
Annemden öğrendiğim,' annemden' diyorum çünkü ; babamla yaşama fırsatım olmadı merhamet, vicdan, sevgi, saygıyı içinde taşımak.
Koskoca 41 yıl geçti üstünden, oysa; daha dün gibi yaşadıklarımız.
Annemden öğrendiğim,' annemden' diyorum çünkü ; babamla yaşama fırsatım olmadı merhamet, vicdan, sevgi, saygıyı içinde taşımak.
Bir kırkayak böceğine basmamak ve öldürmemek için yaptığım savrulmanın faturasını ödemeyle bitiremiyorum hala.
Bir böcek deyip geçmemek gerek, bir can taşıyor o da ve bir cana kıyamazsınız.Bırakın,doğal yollardan ölsün.
Peki, bir insana kıyılabilir mi?
Günümüzde, gittikçe artan şiddetin dozunu, kadın cinayetlerini gördükçe, bu toplum hep mi içinde tutuyordu vahşet duygusunu da, gün yüzüne çıkardı diye düşünüyorum.
Peki, bir insana kıyılabilir mi?
Günümüzde, gittikçe artan şiddetin dozunu, kadın cinayetlerini gördükçe, bu toplum hep mi içinde tutuyordu vahşet duygusunu da, gün yüzüne çıkardı diye düşünüyorum.
Bir cana kıymak.....
Planlayarak, tasarlayarak tetiğe basmak.....
Savunmasız, sırtı size dönmüş, evine, ailesine giden insanların üstüne kurşun yağdırmak.....
Korkaklık değil midir bu?
Cesaretiniz varsa yüzüne, gözlerine bakarak basın tetiğe bu kadar kolaysa ama alçaklık, korkaklıktı sizdeki.
Yürüyen, işinde gücünde, bir baba ve biri 18,diğeri 20 yaşında iki evladına kurşun yağdıran sizler....
O günden, bugüne; nasıl, yatağınızda rahat uyuyor musunuz?
Evlendiniz mutlaka, çoluk çocuğa da kavuşmuşsunuzdur, hatta torunlarınız bile olmuştur.
Nasıl duygular bunlar?
Mutlu oldunuz mu bunları yaşamaktan?
Kendinizle, ne kadar gurur duysanız azdır.
Peki, ya toprağın altına koyduğunuz benim canlarım?
20 yaşındaki abim örneğin....
Onun yaşam hakkını elinden alırken, 20 yaş diyorum, 20 yaş....
Nasıl kıydınız onca kurşunu üstüne boşaltırken?
Ne hissettiniz çok merak ediyorum?
Yere düşerken üç insan, kanları yağmurun altında sokağa yayılırken ne hissettiniz?
Gurur mu duydunuz kendinizle?
Mutlu oldunuz mu peki?
41 yıl önce, elinize bulaşan o kan kokusunu nasıl temizlediniz, cidden merak ediyorum?
Aileniz biliyor mu, sizlerin birer katil olduğunuzu?
Bilselerdi, sizi hala seviyor olurlar mıydı, ne dersiniz?
Sakladınız mı yoksa, bir baba ve iki oğlunu kurşuna dizdiğinizi?
Bir aileyi paramparça ettiğinizi, babasız büyüyen boy boy küçücük kalmış çocukları, yapayalnız bir kadını söylediniz mi eşinize, çocuklarınıza?
Bize bunları yaşattınız 41 yıl önce.
Sizler, kendinizi biliyorsunuz, isimlerinizi burda yazmayacağım.
Nasıl, çocuklarınızın saçlarını okşamak güzel değil mi?
Torunlarınız çok seviyor musunuz?
Planlayarak, tasarlayarak tetiğe basmak.....
Savunmasız, sırtı size dönmüş, evine, ailesine giden insanların üstüne kurşun yağdırmak.....
Korkaklık değil midir bu?
Cesaretiniz varsa yüzüne, gözlerine bakarak basın tetiğe bu kadar kolaysa ama alçaklık, korkaklıktı sizdeki.
Yürüyen, işinde gücünde, bir baba ve biri 18,diğeri 20 yaşında iki evladına kurşun yağdıran sizler....
O günden, bugüne; nasıl, yatağınızda rahat uyuyor musunuz?
Evlendiniz mutlaka, çoluk çocuğa da kavuşmuşsunuzdur, hatta torunlarınız bile olmuştur.
Nasıl duygular bunlar?
Mutlu oldunuz mu bunları yaşamaktan?
Kendinizle, ne kadar gurur duysanız azdır.
Peki, ya toprağın altına koyduğunuz benim canlarım?
20 yaşındaki abim örneğin....
Onun yaşam hakkını elinden alırken, 20 yaş diyorum, 20 yaş....
Nasıl kıydınız onca kurşunu üstüne boşaltırken?
Ne hissettiniz çok merak ediyorum?
Yere düşerken üç insan, kanları yağmurun altında sokağa yayılırken ne hissettiniz?
Gurur mu duydunuz kendinizle?
Mutlu oldunuz mu peki?
41 yıl önce, elinize bulaşan o kan kokusunu nasıl temizlediniz, cidden merak ediyorum?
Aileniz biliyor mu, sizlerin birer katil olduğunuzu?
Bilselerdi, sizi hala seviyor olurlar mıydı, ne dersiniz?
Sakladınız mı yoksa, bir baba ve iki oğlunu kurşuna dizdiğinizi?
Bir aileyi paramparça ettiğinizi, babasız büyüyen boy boy küçücük kalmış çocukları, yapayalnız bir kadını söylediniz mi eşinize, çocuklarınıza?
Bize bunları yaşattınız 41 yıl önce.
Sizler, kendinizi biliyorsunuz, isimlerinizi burda yazmayacağım.
Nasıl, çocuklarınızın saçlarını okşamak güzel değil mi?
Torunlarınız çok seviyor musunuz?
Karnesini, size koşarak getiren, mutlulukla gülümseyen çocuklarınız da artık büyümüştür değil mi?
Nasıl, mutlu musunuz, bizden bunları çaldığınız için?
Nasıl, mutlu musunuz, bizden bunları çaldığınız için?
Bir kırkayak böceğine basmamak için çekiyorum uzun zamandır çünkü; bize sevgi, merhamet, vicdan öğretildi.
Size ne öğretildi?
Size ne öğretildi?
Nasıl, geceleri rahat uyuyor musunuz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder