#Hepimizin bir hayali var mutlaka.
Kimi en lüksünden bir araba ister, kimi at, yat, kat, kimi de mütevazi bir ev.
Ben de dahil, çocukluğumuzda, bacasından dumanı tüten,penceresinde mini mini çiçekli perdeleri olan, tam da pembe panjurlu ev misali; çevresi rengarenk çiçeklerle dolu, çimenlerin üstünde kelebeklerin uçuştuğu evi, küçük, kareli defter sayfalarına çizmedik ki?
Akşamın birinde, biraz yürüyeyim dedim, belediyenin önündeki duvar çalışması da yeni yapılmış.
Yürürken dikkatimi çekti duvardaki ev.
Kim bilir, hangi ustanın hayali bu ev, öylesine mütevazi ve ultra lüks evlerin içinde öylesine kendi çapında?
Çok büyük de kurmamış hayalini usta.
Tek katlı, penceresi çiçekli perdeli, bacasından duman tüten bir ev..
İşçilerin hayalleri bile kazandıkları kadar oluyor.
Daha fazlasına gerek var mı ayrı konu?
İnsanoğlu, hep daha fazlası olsun hırsı yüzünden neleri kaçırdığını bilmiyor.
Ne olacak yaşamanıza yeteri kadarından fazlası?
Çok para, çok hırs, çok beklenti...
En lüks eve, en lüks arabaya, en lüks hayata sahip olmak için ödediğiniz bedele değer mi?
Özü insan olanın, gözü de yüksekte olmuyor.
Çok yaşasanız yüz yaşarsınız, değer mi hiç?
Giderken, cebinize anahtar koymuyorlar.

İster tripleks villanız olsun, isterseniz tek çatılı eviniz.
Kafanızı sokacak bir damınız, üstünüzü örtecek bir yorganınız ve ocakta kaynayacak aşınız var m?
Daha ne istiyorsunuz?
Merak etmeyin, saray üstüne saray yaptıranlar, yatlar, katlar, bankada milyon dolarlar biriktirenler de ölecek.
Siz, başkalarının rızkından çalanlardan olmayın, varsın tek damınız olsun.
Uyurken vicdanınız rahat, çoluk çocuğunuzun yüzüne bakacak yüzünüz olur hiç değilse.