13 Ekim 2020 Salı

 #HATAY YANGINI ÜZERİNE....

Hatay ve çevresinde,bir yangın yaşandı.Yangın deyince,biraz hafif bir tanım oldu,sınırları net çizilmeyen ama sınırları çizilen bir içeriği de var bu konunun.

Öncelikle,Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin her yangın sonrası 'Can kaybımız yok' ifadesine her zaman çok sinirleniyorum.
Ne demek,can kaybı yok?
Ordaki ağaçlar canlı değil mi,bitki örtüsü,hayvanlar canlı değil mi?
Orman yangını deyince,aklımıza yalnızca insanlar mı gelmeli?

Hatay'daki yangın haberinden bu yana ,net bir açıklama olmaksızın,yangın üzerine yorumlar yapılıyor.
Devlet,duyum üstüne yorum yapmaz ve bu yangını birilerinin üstüne ihale etmez.
Ya değilse?
Öncelikle,bir canlıya zarar vermenin hiçbir izahı olamaz.
Ne demek,ağacı,kuşu,böceği yakmak?
Amaç ne ve böyle bir şey yapılarak ne sonucu almak hedefleniyor?
Ben,böyle yangınlar yaşandığında,bu işten en çok kimin çıkarı var ona bakarım.
Deniz kıyısı yakılmışsa,kaç hafta sonra,oraya imar izni verilecek ve oteller,villalar yükselecek,kim bu ranta izin verdi,onu sorgularım.

Sayın Orman Bakanı demiş ki:
'Üç ayrı noktada yangının aynı anda çıkması amatörce değil profesyonelce yapılmış bir sabotaj gibi geliyor. En azından ben öyle düşünüyorum.Yangından 7 daire, 11 müstakil ev, 14 iş yeri, 8 fabrika, 4 araç, 3 depo, 35 arı kovanı ve 70 vatandaşımız etkilendi. 2 uçak, 6 helikopter, 130 arazöz, 10 dozer ve 500 personel görev yaptı,uçağın biri arızalandı.'

Ülkemiz,her ne kadar yakılıp yıkılsa da,ormanı bol bir ülke.
Bir yangın anında,olaya müdahale edilecek tüm tertibatın hazırda olması gerekmiyor mu?
'Uçağın biri arızalandı' demek ve yangına müdahale ekipmanının eksikliği birinin sorunu olmalı değil mi?

Kaç yangın uçağımız var?
THY'nın elindeki yangın uçakları,ne hikmetse kullanılmıyor,bu iş özel sektöre ihale ediliyormuş meğer.
Memlekette,hiç mi doğru yaptıkları bir iş olmayacak acaba?
İşin,bir de maden arama ruhsat kısmı var ki,nasıl oluyorsa,bu alan da,Hatay,İskenderun,Belen,Arsuz,Hassa arasında yani;yaban hayatının olduğu ve şu anda yanan yerleri kapsıyor.

18 /08 / 2020 tarihli bir yerel gazete haberinde,Kısa adı MAPEG olan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün,Hatay bölgesinde,9 ayrı noktada maden arama ve taş ocağı işletmeciliği için ruhsat girişimleri olduğu yer alıyor ve 7 Eylül'de,bu işin ihalesinin yapıldığı ama ortada ÇED RAPORU'nun da olmadığı belirtiliyor.

Peki,Hatay'da bu yangını kim çıkardı,kimin işine yaradı ve bundan sonraki süreçte ne olacak?
Mansur Yavaş,bölgeye 32 BİN FİDAN gönderiyor.
Hadi,elbirliğiyle,yanan yerleri ranta bırakmayalım,maden şirketleri avucunu yalasın ve bölge,eskisinden daha nitelikli bir ormana dönüşsün!
Yapabilir miyiz?
İstersek yaparız elbette.

Bu işin ardından,o bölgede,maden arama ruhsatı çıkarsa,bilin ki,bu yangında onların parmakları vardır!
Yaşayıp göreceğiz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder