16 milyar 98 milyon 580 bin TL.

İyi para değil mi?

Peki, nedir bu rakamlar?

Çiftçiye mi verilecek, fabrika mı kurulacak, istihdam yaratacak bir proje mi başlatılacak, SMA'lı çocukların tedavisinde mi kullanılacak diye listeyi uzatabilirim.

Tabii ki, hiçbiri!

Bu parasal miktar,diyanet gibi, şu andaki en gereksiz ve derhal kapatılması gereken kurumun 2022 bütçesi.

Bu diyanet ne işe yarıyor?

Cuma hutbelerinde örneğin ne konuşuluyor bütün camilerde?

Yolsuzluktan söz ediyorlar mı, ya da, öldürülen kadınlardan, cinayetlerden, tecavüzlerden, ahlaksızlıktan ve bunu yapanların cehennemlik olacağından?

Cehennem fikri, belki dini inanç gereği caydırıcı olur diye, yoksa bu işin yolu hukuktur, onu da belirteyim.

Diyanet, en son baldızlara takmıştı sanırım?

Baldızına göz koyan biri, bu işi meşrulaştırmak için böyle bir zırvalığı söyleyerek, yapacaklarına zemin de hazırlamış olabilir.

Bu ülkede her şey mümkün artık.

Ama son söyle mi de cidden dikkate değer, Ali Erbaş'ın.

Ne demiş olabilir bu şahıs?

Şimdi, sizler mantıklı, tutarlı bir söylem bekliyorsunuz değil mi?

Bakınız ne demiş:' Bugün yaşanan küresel krizin temelinde, batının bilim anlayışının insan, evren ve hayata bakışındaki bencillik ve insanla Allah arasındaki ilişkide marazi ve paradoksal yaklaşım vardır.'

Ne kadar afili bir konuşma değil mi?

Sanırsınız ki, altında 1 Milyonluk Mercedes ve 16 milyar 98 milyonluk bir bütçeyle oturan değil, bir hırka, iki hurmayla oturan biri var.

Peki, din ve baldıza sarmayan batının bilimi ne yapmış biliyor musunuz?

Prof. Mehmet Toner...

Harvard Üniversitesi'nde öğretim üyesi.

3 saniye içinde, 100 milyar hücrenin içinde kanserli hücreyi bulan bir sistem geliştirerek, tıpta çığır açmış.

Siz olsanız, hangisini değerli kılarsınız?

Baldız iyi mi?