Zorkun Yaylası'ndan...

Çeşit çeşit kuş sesi ve sincapların tiz ve kesik kesik sesiyle ,sabahın köründe güne uyanmak ...

Hava serin, mis gibi oksijen solumak büyük şans bizler için.

Şükrediyorum doğrusu.

Değişik kuş sesleri eklenmiş doğaya.

Kuş popülasyonu da artmış.

Hiç duymamıştım bu ötüşleri, ne değişti acaba doğanın döngüsünde?

Sabah, bahçemizi çektim, çiçeklerimizi ki, papatyalarımız çok cılız bu yıl.Oysa her yıl kucak dolusu götürürdüm Anneme,bu yıl az.

Kızılcıklarımızın kızarmasına daha çok var,eriklerimizi marmelat ve pestil yapacağım ama sincaplar bırakmamış ki.

Hani, yeseler neyse de, bir ısırıp atıyorlar dallarından.

Kızacağım valla,bize de bırakın yahu!

Memleketimiz Darende'nin o şahane elması da var bahçemizde ama hem meyvesi çok az hem gelişmemiş hem de çok darbe almış yüzeyine.

Ortancalar ki, bu yaylanın en güzel çiçekleridir , kuraklıktan mı acaba çok da büyümemiş .

Yaylada yapılacak çok iş var.

Var da....

Şu Osmaniye Belediyesi ile işe başlayalım bakalım.

Özlemişlerdir ' Siz ne biçim belediyesiniz, sizi kim seçti, liyakat nerde !' diye açtığım telefonları.

Ağlamayana meme vermiyorlar değil mi?

Kızım atma şu kozalakları kafama!

Kızım kim?

Tabii ki Sincaplar!

Yedikleri her şeyi ağaçlardan kafama atıyorlar.

Oyun yapıyorlar ama elime bir geçirirsem onları...

Günaydın .....

+4

Tüm ifa