26 Haziran 2025 Perşembe

 Ülkemizde ve gündemde yaşananlar için ne düşünmeliyim, nasıl davranmalıyım bilemiyorum bir insan olarak.

Dünyayı, akıl sağlığından şüpheli insanlar karıştırırken, bizde de durum pek parlak değil doğrusu.
Belgeselleri izlemeyi seviyorum.
Ve TRT' nin, her ne kadar berbat bir kurum olsa da, belgesellerini severek izliyorum.
Bilim insanları, kürklü fokları, yine kürklü çakallar yiyor ve popülasyonları azalıyor; martılar, balinaların etlerini koparıp ölüme götürüyor diye kafa yorup, 600 km. yol gidip çözüm üretiyorken;
Bilim ve uzmanlar, bizim hayal bile edemediğimiz konulara eğilip dünyayı ve ekolojik dengeyi korumak için çabalarken biz ne yapıyoruz?
CEHAPE de CEHAPE!
CHP'yi karıştırırlarsa, erken seçim talebi rafa kalkacak, Kemal Kılıçdaroğlu Kasım 2023 Kurultayı'nın şaibelidir sözlerine sesini çıkarmayıp, Mutlak Butlan gibi akıl dışı uygulamalar ve sonucunda doğacak daha da vahim sonuçlarını gör-meye- erek! 1.5- sene sonrasında yeni kurultayı toplanacağını vs vs vs...söyleyecek!
Uçurumun kıyısındaki ülkemizin aşağı itilmesi için üstüne düşen vazifeyi yapar davranışlarda bulunurken, bizler ne düşünelim?
Vatandaşın derdi , CHP' nin 2023 kurultayı mı?
Kaldı ki, Kemal Kılıçdaroğlu kaybetti ve Özgür Özel CHP' nin yeni başkanı seçildi.
Altında çapanoğlu arayanlara hizmet etmek nedir?
Vatandaş, ekonomik krizle boğuşuyor ve yaşamaya çalışıyor.
İnsanlar aç, yoksul.
Benzine ve motorine yapılan 5 ileri 1 geri Mehter Marşı gibi zamlarla boğuluyorken;
CEHAPE de CEHAPE!
Başınıza CEHAPE kadar taş düşsün.
CHP, bu ülkenin kurucu partisidir ve hiç kimsenin harcı değildir Kayyum atamak, CHP' nin içini karıştırarak iktidara devam etmek.
Yüzde 40' lara ulaşmış bir CHP, halkın tek umududur.
Elbette iktidar partisi bu umudu kırmaya çalışacak ve artık siyasette olmaması gerekenleri ortaya sürecek.
Bu oyuna nasıl düşüyor-lar, cidden anlamak zor.
Seçimle gelen seçimle gider!
CHP ve Özgür Özel, çok iyi bir yol izliyor şu anda.
İstedikleri kadar belediye başkanlarını, gazetecileri içeri atsınlar, hiçbir hükümet sonsuza kadar iktidarda kalamaz.
AKP de, ilk seçimde gidecek.
Yola döşenen taşlara rağmen.
Dünya, kürklü foklara çözüm üretsin, biz de böyle saçmalıklarla uğraşalım.
Doğru mu bu yapılanlar?

 Sosyal Medyada, bir fotoğrafın üstüne tıklayıp,büyütüp bütün ayrıntılara baktınız mı hiç?

Saçma bir davranış, neden yapasınız ki, bunu değil mi?
YKS sınavında, Antalya'da küpesini çıkaramayan ve bu nedenle sınava giremeyen kız öğrenci gündemi oluşturdu.
Genç bir insanın, onca yıla sığdırılan eğitimiyle sınandığı sınav ve kaybettiği 1 yılı değil, büstiyeri ve şortu konuşuldu, sorumsuz bulundu genç kız.
Aynı sıralarda, Kozan'da kimliğini evde unutan kız için polisler seferber oldu, yeni kimlik çıkarıldı ve o genç kız sınava girdirildi.
Kimlik etiketimiz.
Sınava girerken kimliğini unutmak sorumsuzluk değil de, küpeyi unutmak mı sorumsuzluk diye sormayalım mı?
Ama asıl konumuz bu da değil.
Biri, Antalyalı genç kızın büstiyerinin satıldığı marka firmayı yayımlamış, fotoğrafını da ekleyerek.
Yurdum insanının, artık ne kadar açlık çekiyorsa yaptığı davranışa gözüm takıldı.
İsmi saklı erkek, fotoğrafı büyütmüş, en ince ayrıntısına kadar incelemiş ve 'O büstiyer , bu büstiyer değil , onda aralıklı kalpler vardı, sık beyaz noktalar yoktu' demiş.
Bir insan, neden bunu yapar, anlayan var mı?
Genç kızın fotoğrafına ne kadar süreyle baktı acaba?
Bir genç kızın 1 yılı kaybolmuş, büstiyerdeki beyaz noktalara takılmış.
Sınav sisteminde değişmesi gereken çok şey var.
Hatta, bu sınavlar neden var?
Eğitimi önemseyen ülkeler, çocukları küçük yaştan itibaren yeteneklerine göre yönlendiriyor.
Çocukları ve gençleri, yarış atı gibi ,2.5 saatlik sınavlarla bunaltmıyor.
Umarız, her şey gibi bu sistem de değişecek .
Umarız!


Tüm ifa

 Çiftçilerimizin elini bırakın ayağını öpmek gerek.

Burası Osmaniye yolu.
Köylerin içinden, tarlaların kıyısından geçiyorum.
Saat 15.00.
Normalde, hava akşama evrilmeye başladığı için sıcaklık azalmaya da başlar ama şu andaki havanın sıcaklığını anlatacak sözcük bulamıyorum.
Dışarda, dehşet bir hava var.
Bu sıcakta, klimalı ortamdan çıkmak akıl kârı değil elbette ama mecburiyetler de oluyor haliyle.
Eğer çalışmak zorundaysanız sıcakları düşünmek gibi bir lüksünüz yok, olamaz da.
Tıpkı çiftçilerimiz gibi.
Neden çiftçinin ellerinden öpmeli derseniz?
Tarlaların kıyısından geçiyorum, sağım solum Bamya tarlası ve bu cehennem sıcağında, tarlalarda insanlar çalışıyor.
Bamya topluyorlar.
Bamya, toplanması çok zor bir bitki.
Elleri parçalanıyor insanın.
Hani, Bamya pahalı değil çok pahalı ya!
Emeği çok.
Bu insanların paraya gereksinmesi olmasa, bir sıcakta tarlada olurlar mı?
Cidden, anlaşılmaz yaşanır bir sıcak hava var dışarda.
Burası Çukurova...
Sarı Sıcakların yurdu.
Meteoroloji açıkladı; Sıcaklık 8-9 derece daha yükselecekmiş.
Tarladaki işçilerin halini düşünemiyorum bile.
Toprak, tarım, çiftçilik ....
Cidden öpülesi eller.
1 kişi, yol, çim ve ufuk görseli olabilir

Tüm ifade

22 Haziran 2025 Pazar

 Bugün Pazar....

En sevdiğim gün.❤️
Bir araştırmaya göre kadınlar; erkeklerin bakışlarına, görünümüne ve giyimine üç dakika içinde not veriyormuş.
Kim yapmış bu araştırmayı bilmiyorum ama insanın kadın ya da erkek olsun, ilk görünüşü çok önemli.
Kılık kıyafeti, saçı, makyajı, tırnakları, ayakkabıları, tıraşı ama bana göre en önemlisi kokusu.
Ten kokusu çok önemli.
Elbette, insanları yakın temas olmadığı zaman ten kokusundan anlayamazsınız ama orda da kullandığı parfümler devreye girer.
Kaliteli bir parfüm, kadını da erkeği de çekici kılar.
Eskiden, çok eskiden erkekler çok güzel parfüm kokardı.
Tıraş sonrası kullanılan After Shave örneğin ...
Bir markayı biliyorum, istisnasız her erkeğe yakışıyor- du ama şimdilerde, erkeklerde bir kirli sakal ve türevleri çıktı, yanağında gamze var mı, yok mu göremiyorsunuz; kaldı ki, temiz de kokmuyor sağınızdan solunuzdan geçen erkekler.
Nerde bizim Babalarımız gibi özenli erkekler?
Bir salaşlık, bir özensizlik hali var insanlarda.
Bu, yalnız erkeklere özgü değil, kadınlar da öyle.
Yaz geldi, en şık kıyafetleri giymiş kadınların bile ayağında terlik...
Bu nasıl bir giyinme halidir böyle?
Terlikle sokağa mı çıkılır?
İstediğiniz kadar süslü olsun, terlik işte.
Bir de, crocs diye bir ucube var...
Bunu kim icat ettiyse, eline terlikle vurmalı.
Neyse...
Konumuz erkekler ve üç dakika!
Beyaz yaka salon erkekleri dışında, ne yazık ki erkekler iyi giyinmiyor.
Konuşması, davranışı, bakışları elbette destekleyici unsurlar ama bazı erkekleri tanıyorum, görüntüsü çok klas ama ağzını açtığı anda üslup yerlerde.
Kibarlık, nezaket, konuşma tarzı, beden dili üstüne oturmayan elbisenin temsili.
'Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol' sözü var ya!
İnsan, en rahat ettiği tarzda olmalı elbette ,sporsa spor, klasik ise klasik ama zorlamayla da giyim olmaz.
Yakıştırana her şey yakışıyor.
Aslında işin özü: temiz pak olmaktan geçiyor.
Kadın olsun erkek olsun.
Üstü başı temiz, içinin niyetini dışa vuran gözler, düzgün konuşma ve koku....
Böyle olan herkes ilgi çeker.
Öyle, üç dakikaya falan da gerek yok.
Ben, en çok reprezantları çok iyi bulurum bu konuda.
Cidden çok iyiler giyim kuşam ve koku konusunda.
Biraz özen, hepsi bu.😎
İyi Pazarlar...❤️

 Dün, okullar tatil oldu. Öğrenciler, eğitim sürecinde sanki çok iyi eğitim almış gibi; tatil arası eğitimle yaz tatiline girdiler.

Yıl boyu, okulların temizlik, dersler, öğretmenler, şiddet konusu konuşuldu da çözüm bulundu mu?
Hayır elbette.
Okullarda sorun var da, ailelerin çocuk yetiştirmede suçu yok mu?
Yeni nesil Anne- Babaları başarılı bulmuyorum çocuk yetiştirme konusunda.
Aile içinde eğitilmemiş çocukların okulda öğretimle iyi yetişmesi mümkün mü?
Çocuklar çok saygısız, çok küfrediyor, iyi beslenemiyor, iyi eğitim alamıyor.
Ülkemizdeki eğitimin içler acısı hali tam da budur.
Tabii, Milli Eğitim'in başında Yusuf Tekin gibi biri olunca, durum daha da vahim elbette.
Başarısız bakanları gördük de, Yusuf Tekin gibisi gelmedi sanırım.
Çocuk eğitiminde, en çok Anneleri sorumlu buluyorum.
Fotoğrafta gördüğünüz okulun montlarını giyen öğrencileri yetiştiren çocuktan ve Anneden ne olur?
Bu gördüğünüz montlar,.Kasım ayından bu yana orda asılı.
Yağmur, rüzgar, tozu yiyor ama bu montların sahibi çocukların üstüne giyilmiyor.
Bunlar, okul formalarının parçası montlar ve pahalı da üstelik.
Bu çocukların Anneleri hiç sormuyor mu 'Oğlum- Kızım montun nerde ' diye?
Sonuçta, bu montları giymek zorunlu.Her hafta sonu da yıkanması gerekiyor.
Çamaşırı da Anneler yıkadığına göre...
İlgisiz ve çocuğuna sorumluluk öğretmeyen Anneler bunlar.
Eşyasına sahip çıkmayan çocuğu, nerde diye sormayan Annenin yetiştiremediği çocuğu öğretmen mi eğitecek yani?
Eğitim, ailede başlar, öğretimle okulda devam eder.
Evde eğitemediğiniz çocuktan, okulda mucize beklemeyin.
Bu montlar belli ki, yazı da okulda geçirecek.
Peşine düşen olmayınca.
Haliyle.
‎ağaç ve ‎şunu diyen bir yazı '‎09:19 4.5G| 吉 70 79 ע0י 21 Haz 21Haz2025 2025 09:18 f f Paylaş İşaretle Düzenle ปี้ Sil Diğer כ‎'‎‎ görseli olabilir

Tüm ifadeler:

20 Haziran 2025 Cuma

 ZORKUN YAYLASI...

Yaylada evimiz var ama gidemiyoruz.
Peki neden?
Önce, neresi bu Zorkun Yaylası anlatayım;
Zorkun Yaylası, Toros Dağlarının eteklerinde, alt sınır 1550 rakımda, yaklaşık 6 Bin ev ve yazları 80 Bini bulan nüfusuyla, Osmaniye' ye bağlı bir yayla.
Adana, Ceyhan, Osmaniye, Kadirli ...
Çevre il ve ilçelerden yaylacılar çıkar Zorkun'a.
Havası, doğası ve yayla şenlikleriyle çekici bir yayladır.
En çok Çam, Sedir ve Ardıç ağaçları bulunur.
Suyu çok soğuktur ama suyu bulursanız çok soğuktur.
Çocukluğumda, karpuzu Küçükkaranlık Dere'de suya koyun, karpuz çatlardı, o kadar soğuktu suyu.
Yaylamızı bu kadar tanıttıktan sonra gelelim şu beceriksiz Osmaniye Belediyesine.
Çukurova yanıyor. Henüz, Haziran'dayız. Bir de Temmuz gelsin, mısırlar 5-6 kere sulansın, nem bizi öldürsün, ardından da anız yangınları başlasın, kaçacak yer ararsınız Çukurova'da.
Hava, o kadar bunaltır bizleri.
Yaylaya çıkamıyoruz dedim de neden?
Çünkü; yaylada su yok-muş!
İnanmadım önce. Yaz sezonu başlamış, yaylacılar çıkacak, nasıl olur da su olmaz, değil mi?
Biz bu su rezaletini 2 sene önce de yaşamıştık.
Koskoca yaylada su olmaz mı?
Zorkun Yaylası'nda kışın insan olmaz. Rakım da yüksektir, kar da yağar haliyle.
Peki, su nerde?
Zorkun Yaylası 'nın suyunun Osmaniye' ye yönlendirildiği söyleniyor.
Yaylaya çıkacak insanlar susuz ne yapacak?
Aborjinler gibi kumda mı temizlenecek insanlar?
Ya da; çamaşır, bulaşık, tuvalet, banyo gibi insansı temizlik işleri nasıl olacak?
Kış boyu, Osmaniye Belediyesi kış uykusuna mı yattı?
Bu yayla sezonu başlayacak-tı mutlaka.
Su sorunu da çıkacak belli ki.
Yaz gelmeden yeni kuyular bulmak, suyu depolamak gibi akıl isteyen işleri neden yapmadılar da, vatandaşı böyle perişan ediyorlar?
İbrahim Çenet, belediye başkanı.
Merak ediyorum, Zorkun için ne yaptı bugüne kadar?
Bugün, Osmaniye Belediyesi'ni aradım su sorunu cidden var mı diye?
Varmış!
Günde, yaklaşık 6 Bin haneye 3-4 saat su verilecekmiş.
Hangi mahalleye, hangi saat verilecek belli değil.
Bulunan su kuyusundaki suyun içilir mi, çamurlu mu olduğu da belli değilmiş hala.
Merak ediyorum; yayla sezonu bitince mi analiz edecekler?
Bu kadar beceriksiz bir belediye olur mu?
Her sene aynı dram.
Hava anormal sıcak.
Orda yayla var ama su yok.
Susuz hayat olur mu?
Yaylaya gitmek için Osmaniye'den geçmek zorundasınız
Yıllar geçiyor aynı Osmaniye.
Osmaniye'yi il yapanda kabahat.
Büyük bir köy.
Bu kafayla da köy olarak kalacak.