10 Haziran 2025 Salı

 Toplumumuz, gittikçe cehalete evriliyor.

Nerde nasıl giyineceğini, nasıl davranacağını algılama güçlüğü çekiyor.
AKP 'nin iktidara geldiği 23 yıl boyunca da artarak devam ediyor bu durum.
Malum!
Havalar iyice ısındı. Tatil planları yapan kaldıysa hala bu kötü ekonomik gidişatta; denize, havuza girmenin hayaliyle yaşıyor insanlar.
Denize de, havuza da girmenin bir kıyafeti var. Deniz-Kum- Güneş üçlüsü herkese gerek.
Güneşten almamız gereken D vitaminin hiçbir gıda vermez,veremez.
Güneş, teninize değecek mutlaka.
Düzce'de, sitenin havuzuna haşema ile girmeye kalkan kadına izin vermeyen site yöneticisi ve görevlisine inanç, düşünce, kanaat ve hürriyetin kullanılmasına engel olmak yüzünden 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş.Hükmün açıklanması geriye bırakılmış falan.
Havuzlar, sürekli dezenfekte edilen, edilmesi gereken, sınırlı alanlardır ve şahsi malınız olmadığı sürece de, başka insanların sağlığını riske atacak haşema gibi kıyafetlerle giremezsiniz.
Havuza girenler vardır illa ki.
Girmeden önce mutlaka o duşun altına girmek, dezenfekte olmak zorundasınız.
Bu kadın, şahsi havuzu mu da, başka insanları riske atarak havuz girmeye kalkıyor, haklıymış gibi?
Site yöneticisi, doğruyu yapmıştır.
İnanç özgürlüğü müdür, haşema ile deniz, havuza girmek?
Üstüne yapışmış, bütün hatlarını ortaya koyar halde denizden çıkıp, kumlara uzanmayı, tenine değmeyen güneş ile var olduğunu sanan kadınlar;
Bunu bile anlamıyorsanız hala ne demeli ki sizlere?
Dört bir yanı denizlerle çevrili ülkemizde, denize tuvaletini yapan, pisliğini denize boşaltan, denizi ve nimetlerini kullanmayı bilmeyen, öğrenmeyen bu toplumdan ümidi kesmeli mi artık acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder