Uygar bir dünyanın parçası olmamıza daha çok fırın ekmek yememiz gerekiyor.
Yurt dışında bir aile, kullanmadıkları bisikleti alsınlar diye kapının önüne koymuş ama kimse almamış.
1 hafta sonra, bisikletin üstüne 'Bedava ' yazısını yazınca biri kapıyı çalmış ve 'İzin verirseniz ben alabilir miyim ' demiş ve bisikleti almış.
Kesikkeli Köyünde, 130 dönüm araziye ekilen soğanlar satılmayınca , ' Gelin toplayın ' demiş çiftçi.
Peki, 'Toplayın ' deyince toplanır mı?
Çiftçi, o tarlayı yeniden ekime hazırlamak zorunda.
130 dönüm dediğiniz yer hatırı sayılır bir arazidir ve önceki ürün ya hasat edilir ya da sürülür.
Mecburen o ürün çıkış yapacak tarladan.
Tarla sahipleri, 130 dönümü hobi olarak ekmedi elbette.
İlla ki, bir kâr beklentisi var.
Soğan'ın kg. fiyatı 15-20 TL, yeşil soğan 30-40 TL. market ve pazarlarda.
Soğan, bu kadar pahalıyken, nasıl olur da depolarda çürür, tarlalarda hasat yapılmadan kalır?
Bunun bir izahı var mı?
Ülkemizde, bir tarım politikası var mı, tarımdan anlayan bir bakan var mı?
Olmayınca, çiftçinin hali bu olur elbette.
Gelelim, tarlaya koşan insanlara...
Soğan bedava diye gidip toplanır mı?
'Ama ne yapalım, zaten sürülecek ' diyecektir çoğu.
Tarladan toplanan soğanların bir kısmı emin olun evde çürür.
Yurdum insanı, gereksinmesi kadarını almam demez asla.
Talancı bir zihniyet var çünkü geçmişten gelen.
Ben olsaydım; o tarlaya gider, yetecek kadar soğanı alır, çiftçiye parasını bırakırdım ama ben olsaydım.
130 dönüm soğanın sahibi her durumda zarar edecek o tarladan ama soğanları toplayanlar aldıklarının parasını bıraksa ve en az zararla kapatsa çiftçi olmaz mı?
Ben, bugüne kadar rastlamadım ama belki yapan çıkar diye umutlanalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder